3 Nis 2023
gıda perakendeciliğinde enerji

Gıda perakendeciliğinde sürdürülebilirlik için enerji verimliliğinin önemi artıyor

Faruk Yasa

EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Kıdemli Müdürü

EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Kıdemli Müdürü

3 Nis 2023

Küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve Rusya-Ukrayna savaşının bir sonucu olarak enerji fiyatlarında gerçekleşen artışlar ve yüksek enflasyon gibi etkenler nedeniyle, perakende sektöründe yer alan firmalar, yüksek enerji maliyetleriyle karşı karşıya kalıyor. Halka açık perakende firmalarının mali tabloları incelendiğinde, enerji giderleriyle ilgili kalemlerde %300’e varan artışlar olduğu görülüyor.

Enerji giderlerinde yaşanan bu artışın önüne geçebilmek amacıyla şirketler; teknolojiden faydalanarak maliyet optimizasyonunu hedefliyor ve bu doğrultuda, mağaza içinde ve dışında enerji tasarrufu sağlamaya yönelik çalışmaları hayata geçiriyorlar. Bu çalışmaları, kısaca şöyle sıralayabiliriz:

Mağaza içerisinde yapılan projeler

Gıda perakendeciliği alanındaki firmaların, mağaza içerisindeki enerji gider kalemleri arasında bulunan aydınlatma, soğutma, ısıtma, havalandırma ve klima sistemlerinde iyileştirmeler yaparak son yıllarda ciddi oranlarda enerji tasarrufu sağladığını görüyoruz. Örneğin, Alman perakende firması Aldi, İngiltere’de bulunan mağazalarında aydınlatma, soğutma, ısıtma, havalandırma ve klima sistemlerinde yaptığı iyileştirmeler sayesinde 2017 yılından bu yana 10,8 milyon kWh elektrik tasarrufu sağladığını açıkladı. Yurt içinde ise Migros eski teknolojilere sahip klimaların değişimi, donuk ve cam kapaklı dolap dönüşümleri, yeni nesil aydınlatma sistemleri ve çeşitli zaman aralıklarında aydınlatmanın kapatılması gibi aksiyonlar neticesinde 7,2 milyon TL değerinde 7.317 MWh’lik enerji tasarrufu sağladığını açıkladı.

Mağaza içinde en çok enerji tüketen kalemler incelendiğinde, buzdolaplarının ve aydınlatma sistemlerinin diğer kalemlere göre daha fazla enerji harcadığını görüyoruz. Alman Rewe’ye bağlı bir indirim marketi olan Penny’nin yayınladığı 2021 sürdürülebilirlik raporuna göre; mağaza içi elektrik tüketimindeki en büyük iki kalemin buzdolapları ve aydınlatma sistemleri olduğu belirtiliyor. Şirketlerin, özellikle bu iki kaleme odaklanarak hayata geçireceği aksiyonlar, enerji harcamalarını azaltma hedeflerine ulaşmalarında önemli rol oynayacaktır.

Buzdolaplarının ESC sertifikalı olması ve düzenli olarak bakımlarının yapılmasıyla da ciddi bir enerji verimliliği sağlanıyor. Özellikle daha az sera gazı üretimi olmasından dolayı çevreci kimliği ön plana çıkan ve daha az enerji tüketimi sağlayan ESC sertifikalı buzdolaplarının kullanılması sayesinde %9’a kadar tasarruf elde edilebiliyor.  

Ayrıca, buzdolaplarının bakımının belirli periyotlarla yapılması da enerji tasarrufunda kritik bir rol oynuyor. Bunlara ek olarak, buzdolaplarındaki dondurucu bobinlerin izolasyonu yapılarak buz birikiminin engellenmesiyle de fazla enerji harcamasının önüne geçilebiliyor ve bu sayede enerji verimliği artırılabiliyor.

Mağaza içi aydınlatma sistemlerinde kullanılan LED aydınlatmalar, hem daha uzun kullanım süresi sunuyor hem de enerji anlamında tasarruf sağlıyor. Penny Romanya’nın 2021 raporuna göre, mağazalardaki elektrik tüketiminin yaklaşık %20'sinin aydınlatma için harcanan enerjiden kaynaklı olduğu görülürken, LED aydınlatmanın kullanımı son yıllarda metrekare başına elektrik tüketiminin azaltılmasında kilit rol oynuyor. Bunların yanı sıra, nesnelerin interneti (IoT) teknolojileriyle birlikte gelişen aydınlatma sistemleri, mağaza içerisinde müşteri olmadığı durumlarda rafları aydınlatmak için kullanılan LED ışıkları kapatarak mağazanın enerji giderlerinin azalmasına yardımcı oluyor.

Mağaza içi soğutma sistemlerinde, inverter soğutma sistemlerinin kullanılması, eski teknolojili klimalara göre %30’a varan oranlarda enerji tasarrufu sağlıyor. Bunun yanı sıra, özellikle hava sıcaklığının fazla olduğu dönemlerde, akıllı güneş kontrollü camların kullanımıyla fazla enerji gerektiren mağaza içi soğutma sistemlerinin daha az çalıştırılması amaçlanıyor. Bu doğrultuda, LIDL Almanya’nın çok sayıda marketinde akıllı güneş kontrollü cam kullanıyor. Bu camlardaki termal özellik sayesinde, yüksek dış sıcaklıklarda iç ısınma azaltılarak potansiyel klima kullanım kapasitesi de azaltılıyor ve böylece enerji tasarrufu sağlanabiliyor.

Tüm bu örneklerin yanı sıra, mağazalarda enerji yönetim sistemlerinin kullanılması enerji tüketimini optimize ederek enerji verimliliğini artırıyor. Entegre edilecek sistemle beraber mağaza içinde kullanılan araçların enerji tüketimlerinin anlık izlenmesi de olası bir problem durumunda daha hızlı aksiyon alınabilmesi ve bakım süreçlerinin daha etkin gerçekleştirilmesi gibi konularda faydalar sağlayarak mağazaların tasarruf yapmasına olanak veriyor.

Mağaza dışında yapılan projeler  

Mağaza dışında yapılan projeler; firmaların kendi enerji tüketimlerini karşılayacak yatırımlar yaparak yüksek enerji maliyetlerinden kurtulmayı amaçladıkları projeler olarak karşımıza çıkıyor.

Güneş panelleri, firmaların tükettikleri enerji kadar enerji üretebilmelerini sağlayan temiz ve erişilebilir bir yol olarak ön plana çıkıyor. Örneğin, Penny’nin Romanya şubesinde yer alan güneş panelleri, 2022 yılında metrekare başına harcanan enerjinin %2,46 oranında azaltılmasını sağlamıştır. Carrefour da Fransa’da bulunan 36 süpermarket şubesinin otoparklarına güneş panelleri yerleştirebilmek için Urbasolar ile iş birliği gerçekleştirmiştir. Üretilen enerji ile öz tüketimi tamamen karşılamayı planlayan Carrefour, Fransa'da kendi üretim sistemini bu ölçekte kuran ilk perakendeci konumundadır. 2021’de Hollanda’da “sürdürülebilir süpermarket” konseptini hayata geçiren Lidl, bu mağazası için gerekli enerjiyi otoparklara ve çatısına kurulu 1.566 adet güneş panelinden elde ederek enerji maliyetlerini azaltmıştır. Yurt içinde ise Migros’un, güneş enerji santrali (GES) yatırımları gerçekleştirdiğini görüyoruz: Migros’un Adana dağıtım merkezi çatısına kurulan ve 2022 Eylül ayında üretime başlayan 1,2 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi panellerinin, yıllık 1.680 MWh üretim kapasitesiyle Adana dağıtım merkezinin yıllık enerji ihtiyacının yaklaşık %90’ını karşılaması bekleniyor.

Akaryakıt maliyetlerinin yüksek dalgalanmaya sahip olmasından yola çıkarak sürdürülebilirlik bilincinin de etkisiyle gıda perakende firmalarının dağıtım filolarında elektrikli ve düşük emisyonlu araçlara geçişi de artış eğilimindedir. Firmalar bu sayede, şehir içi dağıtım faaliyetlerini optimize ederek enerji verimliliğini sağlamayı, daha kısa zamanda daha çok müşteriye hizmet vermeyi ve sürdürülebilir enerji kullanımını artırmayı hedefliyor. Özellikle “net sıfır” hedefi, global firmaların sürdürülebilirlik ajandalarında yer alıyor.

ABD’de Walmart, karbon emisyonunu azaltma adına ürünün depodan müşteriye ulaşım sürecini daha verimli kılabilmek için uygun araç kabinlerine, yüksek devir ve dur-kalk için tasarlanmış motorlara sahip Canoo elektrikli motorlarından 4.500 adet ve BrightDrop şirketinden 5.000 adet elektrikli minibüs satın alımı yapacağını açıkladı. Walmart, ayrıca yenilenebilir enerji odağında otomatik pilot fonksiyonuna sahip elektrikli araçlar üreten Cruise şirketine 2,75 milyar dolar değerinde yatırım yaptı. Şirket bu yatırım ile, otomatik pilot bazlı bir “last-mile delivery” (son kilometre teslimat) ekosistemi yaratarak enerji, zaman ve maliyetten tasarruf etmeyi planlıyor.

Perakende devi Amazon da elektrikli araç üretim şirketi Rivian ile gerçekleştirdiği iş birliği çerçevesinde; mevcuttaki 1.000 adet elektrikli dağıtım aracıyla ABD genelinde 100’den fazla şehre teslimat yapıyor. Bu süreçte; acil fren sistemi, geniş ön cam ve kameralarla güçlendirilmiş 360 derece görüş sistemi ile güvenli, hızlı ısıtma ve soğutma için havalandırmalı koltuklar ile ergonomik yapısı, geniş kabin ve bagaj alanı ile konforlu ve sürdürülebilir sürüş deneyiminden duyulan memnuniyet doğrultusunda filosundaki araç sayısını artırarak 2030’a kadar 100.000 adet elektrikli araç satın almayı hedefliyor. Öte yandan Amazon, Mercedes’e 1.800 adet elektrikli teslimat aracı siparişi vermiş durumda.

Seattle merkezli Town & Country Markets ise, online alışveriş yapanlar için tamamen elektrikli, sıfır emisyonlu bir teslimat hizmeti sunmak için minibüs kiralama hizmeti sunan seyahat acentesi PacWesty ile ortaklığa gidiyor. Bu ortaklık ile Town & Country Markets, filolarındaki fosil yakıtlı araçları elektrikli araçlara dönüştürerek araçlarındaki soğutma sistemlerini de elektrik bazlı kullanmayı hedefliyor.

Türkiye’deki örneklerde; Şok Marketler’in müşterilerine kesintisiz hizmet vermeyi sürdürmek ve artan talebi karşılayabilmek için elektrikli araç filosu kurması, Bisu’nun, yerli e-motosiklet firması Rakun ile iş birliği gerçekleştirerek 100 adet elektrikli motosiklet alması ve Migros’un daha kısa sürede daha çok müşteriye hizmet verebilmek için Migros Sanal Market’in araç filosuna 10 adet elektrikli araç ve 49 adet elektrikli bisiklet dahil etmesi yer alıyor.

Aydınlatma, soğutma, ısıtma, havalandırma ve klima sistemlerindeki iyileştirmelerin yanı sıra tüketimin izlenebilirliğinin artırılması da mağaza içinde yapılan projeler olarak öne çıkıyor. Enerji öz tüketimini karşılamaya yönelik güneş paneli yatırımları ve filolarda yakıt tasarrufu sağlama odaklı elektrikli araç penetrasyonunun artışı, mağaza dışında yapılan sürdürülebilirlik odaklı enerji tasarrufu sağlayan projeler olarak karşımıza çıkıyor.

Bahsettiğimiz bu projeler ülkemizde de mevcut mevzuatlar çerçevesinde uygulamaya alındığında, gıda perakendeciliği yapan firmalara enerji maliyetlerini optimize etme ve daha sürdürülebilir olma yolunda önemli bir fayda sağlayacaktır.

*Faruk Yasa'nın Retail Türkiye Dergisi için hazırladığı yazıdan alınmıştır.

Özet

  • Mağaza içerisinde yapılan projeler
  • Mağaza dışında yapılan projeler

Bize ulaşın

Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin.