13 Oca 2022
Yeşil dönüşümün hızlandırılmasında devletlerin öncülük edebileceği altı adım

Yeşil dönüşümün hızlandırılmasında devletlerin öncülük edebileceği altı adım

Serhat Akmeşe

EY Türkiye Kamu Sektörü Lideri

EY Türkiye Aile Şirketleri Hizmetleri Koordinatörü, EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı

13 Oca 2022
İlgili konu başlığı Kamu sektörü

Günümüzde tüm ekonomiler yeşile doğru geçişin acilen hızlandırılması gerektiğinin farkında. İklim değişikliğinin çevresel, ekonomik ve sosyal alandaki çok yönlü etkileriyle mücadelede, tüm sektörlerin dahil olduğu kapsamlı bir dönüşüm şart. Bunun için de devlet kurumlarının, özel sektörün, STK'ların ve sivil toplumun bir arada uzun vadeli bir kararlılıkla hareket etmesi gerekiyor.

Aralık ayı başında Glasgow'da düzenlenen 2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP26) ardından birçok ülke bu alandaki hedeflerini daha da netleştirdi. Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre bu olumlu bir gelişme olsa da, arzu edilen hedeflerin halen uzağında. 2030 yılına kadar ulaşılması hedeflenen emisyon hedefleri için hâlâ önemli boşluklar söz konusu.

EY tarafından Aralık 2021’de hazırlanan “Yeşil Dönüşümün Hızlandırılmasında Devletlerin Öncülük Edebileceği Altı Adım” başlıklı rapor, bu mücadelenin başarıya ulaşmasında kamu sektörüne düşen kritik role dikkat çekiyor.

Genel görünüme bakıldığında ekonomik, politik ve düzenleyici engellerin yanı sıra ulusal ve küresel liderlikteki eksikliklerin de bu alanda ilerlemeyi engelleyen faktörler arasında olduğunu görüyoruz.

İddialı sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için devlet seviyesinde taahhütlerle desteklenen, uzun soluklu, cesur, toplum geneline yayılan yaklaşımlara ihtiyaç bulunuyor.

Gelinen noktada ekonomik büyümenin iklim değişikliği ve çevresel bozulma pahasına sürdürülemeyeceği açıkça görülüyor. Eğer önlem alınmazsa, doğal kaynakların tükenmesi, artan kuraklık ve hava olayları gibi yıkıcı etkilerin dünyada eşitsizlikleri daha da artırması ve milyonlarca insanı aşırı yoksulluğa sürüklemesi riski söz konusu. Bu bakımdan, iklim kriziyle mücadele çabalarına hız verilmesi yaşamsal önem taşıyor.

Kamu ve özel sektör iş birliği değerlendirildiğinde, regülasyon ve politikalardaki belirsizlikler riski artırırken; proje uygulanabilirliğini, yatırımları, özel sektör ilgisini ve yenilikçiliği azaltıcı bir etkiye sahip olduğu görülüyor. Uzun soluklu, kararlılıkla desteklenen cesur ve koordineli bir yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor.

 

“Yeşil Dönüşümün Hızlandırılmasında Devletlerin Öncülük Edebileceği Altı Adım” raporu, çevresel bozulmanın ve iklim değişikliğinin her geçen gün artan aciliyetinin, ekonomilerin sürdürülebilir büyümesini başarıyla yönetmekte belirleyici olacağını vurguluyor.

Sürdürülebilir gelecek için altı adım

Hükümetlerin sürdürülebilirlik hedeflerini gerçekleştirmelerini engelleyen faktörlerin de sıralandığı raporda sürdürülebilir bir gelecek için atılması gereken altı adım şöyle sıralanıyor:

1.     Açık hesap verebilirlik ile eylem planlarının hazırlanması           

Sektörlerle iş birliği içinde hazırlanacak ayrıntılı yol haritaları, uzun vadeli taahhütler ile kısa vadeli eylem planları arasındaki boşluğun ölçülebilir hedeflerle kapatılmasına yardımcı olabilir. Şeffaflık, izlenecek politikaların başarılarını etkileyen başlıca faktörlerden biridir.

2.     Yeşil dönüşümü teşvik etme ve değişimi zorlama yönünde daha cesur adımlar

Çevresel mücadele, iklim eylemine öncelik veren, pazarın ve vatandaşların radikal değişimi nasıl başarabileceğine ilişkin net mesajlar veren güçlü politikalar gerektiriyor. Devletler bunu ancak güçlü bir irade ile başarabilir ve sektörler-arası desteği alabilir.
 

3.     İnovasyonun daha fazla finansmanla desteklenmesi

Devletler, iklim hedeflerine ulaşma yolunda, yeni altyapı ve yeni teknolojilere yönelik kamu ve özel sektör yatırımlarını hızlandırmak için kullanabilecekleri çeşitli araçlara sahiptir. Bu araçların etkin ve verimli kullanımı ve bu alana odaklanan girişimlerin desteklenmesi, kamu ve özel sektörle STK’ları inovasyon odağında buluşturmak büyük önem taşıyor.

4.     Yeşil inisiyatiflerin tasarımı ve uygulamasının geliştirilmesi

Hükümetler, bu alanda başarı için yeşil girişimlerin tasarımı ve uygulaması üzerinde dikkatle düşünmelidir. Bu da net bir vizyonun yanı sıra gerçekçi zaman planları, uygun finansman ve destekleyici nitelikte bir düzenleyici ortam gerektirir.

5.     Ekonominin tüm bileşenleri için rol modeli olunması

Kamu sektörünün, sunulan hizmetler ve tüketilen kaynaklar bakımından iklim değişikliğine ve çevresel zarara önemli katkıda bulunduğu bir gerçek. Hükümetler, kamu kurumlarının faaliyetlerinin çevresel etkilerinin belirlenmesine ve azaltılmasına daha güçlü vurgu yaparak örnek teşkil etmeli.

6.     Toplum bazlı ve insan merkezli bir yaklaşımın teşvik edilmesi

Karşı karşıya olduğumuz iklim değişikliği, devasa ve karmaşık zorluklar içeriyor. Bu da toplum içerisindeki tüm bireylerin ve kuruluşların iş birliğini gerektiriyor. Bu alandaki çabaların başarısında toplumsal bilinç ve farkındalığın artırılması da önemli.

Kamu sektörü yeşil dönüşüme öncülük etmeli

Enerji, imalat, ulaşım, altyapı, tarım da dahil olmak üzere tüm sektörlerde devletlerin öncülüğünde ve koordinasyonunda köklü bir dönüşüm gerekiyor. Yeşil dönüşüm için net bir vizyon ve bütünsel bir planın benimsenip takip edilmesi önem taşıyor. Hazırlanacak eylem planının tüm kamu hizmet sunumu ve yönetimindeki faaliyetlerin ayrılmaz bir parçası haline gelmesi gerekiyor.

Bunun için gereken koordinasyon, farklı sektörlerle birlikte çalışacak bütüncül bir yaklaşımın uygulanmasını gözetecek mevcut ya da yeni bir yapının ya da ekibin sorumluluğunda olmalı. Bu sayede farklı birimler arasındaki inisiyatiflerin uyumlu bir şekilde yönetilmesi, ortak sinerjilerin tanımlanması, muhtemel sorunların zamanında öngörülerek gerektiğinde çözüme yönelik önlemler alınması mümkün olabilir.

Bu çerçevede ülkemiz için en önemli adımlardan birinin, özel sektör ile koordinasyon halinde oluşturulacak, kamu sektörünün iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik stratejisini belirleyen, yönetişim yapısını kurgulayan bir üst politika belgesinin hazırlanması olduğu görülüyor. 

Özet

  • Günümüzde tüm ekonomiler yeşile doğru geçişin acilen hızlandırılması gerektiğinin farkında. İklim değişikliğinin çevresel, ekonomik ve sosyal alandaki çok yönlü etkileriyle mücadelede, tüm sektörlerin dahil olduğu kapsamlı bir dönüşüm şart. Bunun için de devlet kurumlarının, özel sektörün, STK'ların ve sivil toplumun bir arada uzun vadeli bir kararlılıkla hareket etmesi gerekiyor.
  • Aralık ayı başında Glasgow'da düzenlenen 2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP26) ardından birçok ülke bu alandaki hedeflerini daha da netleştirdi.
  • EY tarafından Aralık 2021’de hazırlanan “Yeşil Dönüşümün Hızlandırılmasında Devletlerin Öncülük Edebileceği Altı Adım” başlıklı rapor, bu mücadelenin başarıya ulaşmasında kamu sektörüne düşen kritik role dikkat çekiyor.