Mevzuat incelemelerinin ve yapılan raporlamaların arttığı, finansal raporlamaya ilişkin mevzuatın değişmekte olduğu, yatırımcı beklentilerinin yükseldiği ve rekabetin yoğunlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Sigorta sektörü böyle bir dönemin gerekliliklerini yerine getirebilmek için, raporlama ve analiz yöntemlerini geliştirmenin, gerçek zamanlı erişim sağlanmanın ve en verimli şekilde doğru veriye ulaşmanın yöntemleri üzerine odaklanmış durumda. Ayrı bir finansal raporlama ve analiz departmanına sahip olan kuruluşların dahi, zamanında ve ileriye dönük projeksiyonlar üretmek için yeterli ve uygun araçlarının olmadığı durumda zorluklarla karşılaştığını görüyoruz.
Sigorta şirketleri bütçe ve tahmin verilerini oluşturmanın yanı sıra, sonuç ve performans faktörlerine ilişkin senaryolar üreten ve yatırımcılar ile diğer paydaşları daha kolay ikna edebilecek alternatifler kurgulanmasına yardımcı olacak sistem, araç ve yöntemlerin geliştirilmesine odaklanacaktır. Özellikle TRFS17 geçişinin ardından bir sonraki adım, bunlar üzerinde çalışmak olacaktır. Yeni raporlama standardı ile yatırımcılara daha şeffaf ve şirketin ileriye dönük tahminlerini de içeren finansal tablolar sunulabilecektir. Bununla birlikte performans yönetiminin takibi, ileriye dönük bütçe ve planlamaların bugünkünden daha karmaşık veri ve yöntemler gerektireceği de kaçınılmaz bir gerçektir.
Sigortacılıkta finansın geleceğine yönelik bu vizyonu gerçekleştirmek büyük bir çaba gerektirecek, ancak bu durum çok değerli kazanımları da beraberinde getirecektir. Potansiyel aksiyonların ve kararların finansal çerçevedeki etkisini görmek, talebe bağlı karar desteği sağlamakla kıyaslandığında çok daha verimli bir yöntem olacaktır.
Zorluklar ve problemler
Geçmişe baktığımızda sigorta şirketlerinin, planlama ve analizden ziyade raporlamaya odaklandıklarını söyleyebiliriz. Günümüzü değerlendirecek olursak finansal raporlama araçlarının veri kaynakları, manuel süreçler, karmaşık modeller ve yetersiz teknolojik alt yapılar sebebiyle kısıtlandığını görüyoruz. Bu durum raporların hazırlanmasına, analiz ve karar desteğinden çok daha fazla zaman harcanmasına sebep olmaktadır. Hayat ve hayat-dışı sigorta şirketleri bu ve buna benzer zorluklarla karşı karşıya. Birbirinden bağımsız aynı zamanda karmaşık ürünlere bağlı değerleme kurallarını da içeren birden fazla muhasebe sistemi kullanan şirketler mevcut. Bu sigorta şirketlerinin verileri entegre etme, standartlaştırma ve planlama uygulamalarını dönüşümden geçirmeye ihtiyaçları var. Bunlarla birlikte bazı ek gereksinimleri aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
· FRS 17 ve LDTI dahil olmak üzere, daha ayrıntılı açıklamalar ve mevcut tahminlere dayalı raporlama gerektiren yeni muhasebe kuralları,
· Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) gibi yeni güncel alanlar da dahil olmak üzere daha ayrıntılı ve şeffaf bilgi için yatırımcı gereklilikleri,
· Yüksek enflasyon ile karşı karşıya olduğumuz günümüz piyasa koşulları ve yoğunlaşan rekabetle birlikte önemini arttıran karar mekanizması,
· Gelişmiş teknolojik alt yapı, özellikle yeni finansal raporlama standartları için gerekli olan poliçe ve kohort düzeyinde verilerin granüler olarak toplanması.
Bu gereksinimler, mevzuat gerekliliklerini karşılamanın yanı sıra üst düzey şirket yöneticileri için özelleştirilmiş aylık, haftalık hatta günlük raporlama ihtiyaçlarının karşılanması açısından da önemlidir. Bu durum sigortacılara uyumluluğu sağlamanın yanı sıra işletmeye gerçekten fayda sağlayan yatırımlar yapmak için bir fırsat sunar. Bunu sağlayabilmek için finans, aktüerya ve risk ekiplerinin iş birliği içinde olması gerekir.
Kullanılmakta olan araçların işlevleri hayat ve hayat-dışı sigorta sektörü düşünülerek tasarlanmadığında sigorta yükümlülüklerini, varlıkları ve sermayeyi sigorta şirketlerinin ihtiyaç duyduğu dereceye göre modelleyemeyebilir. Aktüeryal modelleme, varlıkların modellenmesi, sermaye planlaması, entegre ve toplu planlama dahil olmak üzere sigorta şirketlerinin sahip olması gereken işlevleri sağlamak için söz konusu araçların dönüşümden geçmesi gerekiyor.
Yüksek derecede Etkili Planlama ve Performans Yönetiminin özellikleri
Planlama ve performans yönetimi aşağıdaki içgörüler de dahil olmak üzere hissedarların ihtiyaçlarını da karşılamayı hedefler:
- Zamanında: İş süreçlerindeki değişikliklere yanıt vermek için daha kısa ve sık planlama döngülerinin oluşturulması
- Dinamik: Performans trendlerini ve iş süreçlerini derinlemesine inceleme, soruları yanıtlama ve gerekli analizleri her koşulda sağlayabilme konusunda esneklik
- Kapsamlı: Tutarlı bir şekilde uygulanan sistemlerin ve karar verici otoritelerin yönetimindeki KPI'ların tamamının kapsanması
- Entegre: Birden fazla işlevin kullanımını destekleyen, raporlama sistemine entegre finansal projeksiyonların oluşturulması
- Çoklu senaryoları içeren: Olumsuz veya olumlu farklı ekonomik ve ekonomik olmayan senaryolara ilişkin tahminlerin kapsanması
- Şeffaf: Tahmin değişikliklerinin etkilerinin ve potansiyel sebeplerinin detaylandırılması
- Kurumsal iş birimlerinin görüşlerini içermesi: Kurumsal ve iş birimi paydaşlarının raporlama ve analitik ihtiyaçlarının karşılanması
- Karşılaştırılabilir: Karşılaştırılabilir olmayı desteklemek ve etkenleri açıklamak için uyumlu tahmin ve gerçekleşenlere bağlı kalınması
Etkili Planlama ve Performans Yönetimi için gelecek modeli
Gelecekte, planlama ve performans yönetimi ekipleri, büyük ölçekte, tekrarlanabilir şekilde ve gerçek zamanlı olarak yüksek değerli iş iç görüleri üretme becerisine sahip olmalıdır. Paydaşları daha bilinçli karar verme konusunda güçlendirmek için planlama yeteneği, statik raporlar yerine dinamik analizler üretecek şekilde tasarlanmalıdır. Raporlama verileri, granüler düzeyde farklı senaryolar göz önünde bulundurularak bütçe, gerçekleşenler ve projeksiyon verilerinin uyumlu hale getirilmesiyle erişilebilir olmalıdır.
Yeni nesil teknolojiyle desteklenen verimli ve esnek süreçler
Planlamaları zamanında sunabilmek için, raporlama ve analitik süreçlerin verimli ve esnek olması gerekir. Sigorta ürünlerinin, varlık sınıflarının, finansal raporlama ve sermaye çerçevelerinin karmaşık yapısı; aktüeryal, sermaye ve varlık projeksiyon sistemlerinin yeni nesil planlama teknolojisiyle birleştirildiği bütünleşik bir mimari gerektirmektedir.
Elektronik tablo tabanlı süreçlerin yerini alan gelişmiş planlama araçları, sigorta kuruluşlarının finansallarının doğasında var olan karmaşık yapıyı çözmesine yardımcı olabilir. Yeni nesil planlama araçları, genel süreç ve iş akışlarının yanı sıra aktüeryal olmayan modellemeler ve yatırım modellemeleri, verilerin düzenlenmesi gibi süreçlerde de sigorta şirketlerini destekleyip etkileşimli panolar ve görselleştirme araçları sağlayabilir.
Özetle, sigorta pazarı daha dinamik hale geldikçe planlama ve performans yönetimi, sigorta şirketlerinin bilinçli ve kendinden emin kararlar almasına yardımcı olan kritik bir yetenek haline gelmiştir. Bu noktada şirketlerin, ürün tekliflerini gelecek için yeniden düşünüp dönüştürmüş olması gibi, günümüzün finans kuruluşları da yalnızca rakamları bildirmek yerine daha güçlü performansı kolaylaştırmanın yeni yollarını aramalıdır. Finans liderleri, planlama ve performans yönetimi yeteneklerini geliştirerek, işletmenin daha iyi sonuçlar elde etmesine yardımcı olabilir.
*Büşra Kodaman'ın Sigortacı dergisi için hazırladığı yazıdan alınmıştır.
