20 dakika okuma süresi 20 Oca 2023
Çerçeve içinde kutu üstünde drone, dışında motosiklet ve köprü

İklim değişikliğini yavaşlatmak adına alınan aksiyonlar şirketlerin finansal performansını nasıl artırabilir?

EY Türkiye

EY bağımsız denetim, vergi, strateji, kurumsal finansman ve danışmanlık hizmetlerinde bir dünya lideridir.

20 dakika okuma süresi 20 Oca 2023

EY Sürdürülebilir Değer Çalışması, iklim değişikliği konusunda hareket eden şirketlerin beş değer kaynağında beklenenin üzerinde getiri elde ettiğini ortaya koyuyor.

Özet

  • Yeni araştırma, iklim değişikliği yatırımlarının finansal olan ve olmayan etkileri arasında farklılık olduğu fikrini sorguluyor.
  • Sürdürülebilirliğe yönelik kapsamlı dönüşümsel yaklaşımlar, şirketlerin tahmin ettiğinden daha fazla finansal, müşteri odaklı, çalışan odaklı, toplumsal ve gezegensel değer ortaya çıkarıyor.
  • Değer odaklı sürdürülebilirliği benimsemek, şirketlerin iklim eylemlerinden daha fazla değer elde etmesine ve sürdürülebilir iş dönüşümünü hızlandırmasına destek olabilir.

İklim değişikliği herkesi ilgilendiriyor. Dünyanın dört bir yanından devlet temsilcileri, dünyanın iklim değişikliğini nasıl yavaşlatabileceğini tartışmak için COP27'de bir araya gelirken, özel sektörün de oynayacağı bir rol var. Şirketler neredeyse evrensel olarak bu gerçeği kabul etmiş durumda. Sürdürülebilirlik konusunda başı çeken 500'den fazla şirketle yaptığımız ankette, %93'ünün kamuya açık iklim taahhütlerinde bulunduğu ortaya çıktı. Buna rağmen, dünyanın ihtiyaç duyduğu emisyonları azaltacak gelişmeler çok yavaş ilerliyor.

Yine de kararlı iklim eylemi gerçekleştiren şirketler, yalnızca gezegen için daha fazla değer yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda gelir artışı ve kazanç gibi önlemlerle kendileri için daha fazla finansal değer elde ediyorlar.  Küresel olarak EY organizasyonunda biz buna değer odaklı sürdürülebilirlik diyoruz.  Ankete yanıt verenlerin üçte ikisinden fazlası (%69), iklim girişimlerinden beklenenden daha yüksek finansal değer elde ettiklerini bildiriyor.

Elde edilen değer

%69

iklim değişikliği girişimlerinden elde edilen finansal değerin beklentilerini aştığını söylüyor.

Bu oran, finansal olan ve olmayan etki arasında bir değişiklik olduğu algısını kırıyor. Aksine, en cesur adımları atan "öncü" şirketlerin bir alt kümesi için kapsamlı iklim eylemi, müşteri değerinin (marka algısı ve satın alma davranışı gibi) yanı sıra çalışan değerinin (personel işe alımı ve elde tutulması gibi) artmasına destek oluyor ve bu da sonuçta finansal değerin artmasına olanak sağlıyor. Bu öncü şirketler, iklim girişimlerinin bir sonucu olarak beklenenden daha yüksek finansal değer göstermek için iklim eylemi gerçekleştiren şirketlerden 2,4 kat daha fazla. Ayrıca, bu öncü şirketler finansal değer artışının yanı sıra daha yüksek emisyon azaltımı elde ettiler.

İklim eylemini işletme stratejisinin merkezine koyarak, bir dizi hayati önlemle değer sağlanabilir. Şirketler buna ne kadar erken başlarsa, o kadar çok bilgi sahibi olup bir kadar çok değer elde ederler. Neticede gezegene faydalı olan, işletmeye de faydalıdır.

  • Araştırma hakkında

    Temmuz 2022'den Ekim 2022'ye kadar EY ekipleri, insanlar, gezegen ve paydaşlar için değer yaratmak adına şirketlerin şu anda iklim eylemlerine nasıl yatırım yaptığını, bu yatırımlardan elde edilen değeri (ve ödünleşimleri) ve şirketlerin iklim eylemlerini hızlandırma ve ölçeklendirme fırsatlarını anlamak için araştırma yaptı.

    Sektörler (finans, enerji, teknoloji/medya/telekomünikasyon, tüketici, imalat, sağlık, emlak) ve Amerika, Asya-Pasifik ve EMEIA'yı (Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika) kapsayan 21 ülkede 506 kurumsal sürdürülebilirlik lideriyle anket yaptık. Ankate katılanlar, yıllık geliri 1 milyar ABD dolarının üzerinde olan şirketleri temsil ediyordu; Ankete katılanların %60'ı kuruluşlarının iklim değişikliği gündemine öncülük ederken, geri kalanı kuruluşlarında büyük bir iklim girişimine öncülük etti veya bunu denetledi. Ayrıca, kendi alanlarında sürdürülebilirlik lideri olan yedi şirkette sürdürülebilirlik üst düzey sorumluları ile görüştük.

    Ankete katılan şirketlerin küresel işletmeleri temsil eden bir örneklem olmadığını dikkate almalıyız. Her birinin kapsayıcı bir sürdürülebilirlik stratejisi veya büyük bir iklim değişikliği girişimi vardır, bu da onları dünyadaki çoğu şirkete göre iş dünyasında sürdürülebilirlik eyleminin ön saflarına yerleştirir. Bu rapor bu açıdan okunmalıdır.

  • Öncü şirketleri belirleme

    Şirketleri bölümlere ayırmak için, iklim değişikliğini ölçüm ve raporlama, yönetişim ve gözetim, operasyonlar ve tedarik zinciri, müşteriler ve ürün sunumu ve tedarikçiler ve üçüncü taraflar olmak üzere beş alanda ele alan 32 eylemin durumunu ölçtük.

    Her katılımcı için, katılımcıların bildirdiği ilerleme düzeyine dayalı olarak her bir eylemi puanladık (“gerçekleştirilecek plan yok”tan “tamamlandı”ya). Her alandaki toplam puanı ve beş alanın tamamındaki ortalamayı kullanarak, yanıtlayanları yüksek eylemli (öncü), orta eylemli (kaşif) ve düşük eylemli (gözlemci) şeklinde bölümlere ayıran bir dizin oluşturduk.

    Öncüler ortalama 18 eylem tamamlarken kaşifler dokuz ve gözlemciler bir eylem tamamladı. Ankete katılan şirketlerin yaklaşık üçte birini (%32) öncüler, anket örnekleminin %45'ini kaşifler ve %23'ünü gözlemciler oluşturuyordu.

Satışı bekleyen yeni kamyonların havadan görünümü1
(Chapter breaker)
1

Bölüm 1

Şirketler karbondan arındırılıyor, ancak gereken hızda veya ölçekte değil

Küresel hedeflere ulaşmak ve iklim değişikliğinin en tehlikeli etkilerinden kaçınmak için iklim eyleminde daha hızlı ve derin ilerleme gerekiyor.

Olumlu haber şu ki, şirketler iklim eylemlerini destekliyorlar. Climate Impact Partners tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, Fortune Global 500'deki şirketlerin %63'ü önemli bir iklim kilometre taşı belirlediklerini bildirdi. EY olarak yaptığımız çalışma, kapsayıcı sürdürülebilirlik stratejileri veya büyük iklim değişikliği girişimleri için liderler belirleyen ve onları iş dünyasında sürdürülebilirlik eyleminin ön saflarına yerleştiren büyük şirketlere odaklandı. Bu şirketlerden oluşan örneklemimizde, büyük çoğunluğun (%93) halka açık taahhütlerde bulunduğu görülüyor. 

Bu taahhütlerin tipik olarak belirli bir emisyon azaltma hedefi varken, daha azı net sıfır emisyona ulaşmak gibi daha iddialı hedeflere sahip (katılımcıların %11'i). Ortalama olarak katılımcılar sera gazı emisyonlarını %41 oranında azaltmayı planlıyor (karbon ofsetleri hariç). Ankete katılan birçok şirket, günümüze kadar %28'lik bir emisyon azaltımı (karbon ofsetleri hariç) bildirimiyle bu yolun yarısını katetmiş gözüküyor. Şirketler emisyonlarını azaltmaya başladılar ve daha fazla yatırım yapacaklar. Anketimize katılanların %61'i, iklim değişikliğini ele almak için gelecek yıl harcamalarını artırmayı planlıyor.

Bununla birlikte, bu azaltımların ölçeği ve hızı konusunda iyileştirmeye yapılması da gerekiyor. Birlikte ele alındığında, ankete katılanların taahhütleri, küresel ekonominin iklim değişikliğinin en tehlikeli etkilerini savuşturmak için ihtiyaç duyduğu şeyi karşılamıyor. 

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Paneli, küresel ısınmayı endüstri öncesi seviyelerin üzerinde 1,5 santigrat derecenin altında tutmak için dünyayı 2030 yılına kadar emisyonları %45 oranında azaltmaya ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmaya çağırıyor. Bunu başarmak için Bilime Dayalı Hedefler Girişimi, bir şirketin değer zinciri boyunca hem yakın hem de uzun vadeli hedeflerle hızlı ve derin emisyon azaltımlarını teşvik ediyor.

Yine de önde gelen şirketlerden oluşan anket grubumuzda, katılımcıların yalnızca %29'u akredite bilime dayalı hedefler kullanıyor ve her 10 şirketten yalnızca dördü emisyonları %45 veya daha fazla azaltmayı planlıyor (karbon ofsetleri hariç). Azaltılması en zor veya pahalı olan emisyonlar için denkleştirmelere ihtiyaç duyulacak olsa da, işletmelerin emisyonları mümkün olduğunca azaltmaya öncelik vermesi gerekiyor.

Planlanan azaltımların da küresel hedeflere ulaşacak kadar kısa sürede gerçekleşmesi pek olası değil. Şirketlerin yalnızca %35'i 2030'da veya öncesinde gerçekleşeceğini taahhüt ettikleri bir hedefe sahip ve yalnızca %38'i uzun vadeli hedeflerine yönelik ara hedefler belirledi. BM'nin 2030 için belirttiği hedeflerle arasındaki bu boşluğa rağmen, yanıt verenlerin %70'i kuruluşlarının iklim değişikliği üzerinde anlamlı bir etki yaratacak kadar iddialı olduğundan emin. Ankete katılan şirketler emisyonlarını azaltma konusunda kararlı olsalar da küresel hedeflere ulaşmak için çok daha hızlı ve derin ilerleme gerekiyor. Bu boşlukların, daha geniş pazara göre iklim eylemi konusunda lider kuruluşlar arasında olduğu düşünüldüğünde, bu ihtiyaç daha da acil.

Kadın bir kanepeye uzanıyor ve akıllı telefonunda bir termostat uygulaması kullanıyor
(Chapter breaker)
2

Bölüm 2

Değer odaklı bir sürdürülebilirlik yaklaşımı finansal etkiler yaratıyor

Ankete katılanların %69'u, yani üçte ikisinden fazlası, iklim girişimlerinden beklenenden daha yüksek finansal değer elde ettiklerini bildiriyor.

Şirketler, iklim eylemlerinden finansal değer oluşturmak için birden çok değer türünü (toplumsal, çevresel, müşteri, çalışan) dikkate alacak bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyuyor. Bu, aşağıdakilerin tanınmasını gerektirir:

  • Değer kaynakları derinden bütünleşmiştir ve rekabetçi olmaktan çok tamamlayıcı olabilir.
  • Sürdürülebilirlik, müşterilere ve çalışanlara değer sağlayabilir; bunlar da işletmeye ve gezegene olumlu bir getiri sağlar.
  • Yolculuklarının herhangi bir aşamasındaki şirketler, daha fazla değeri ortaya çıkarmak için keşfedilmemiş fırsatlardan yararlanabilir.
  • İklim değişikliğini ele alan şirketler için beş değer kaynağı

    • Mali değer, örneğin gelir artışı, kazançlar
    • Çalışan değeri, örneğin işe alma, elde tutma, memnuniyet
    • Müşteri değeri, örneğin kalite, marka algısı, satın alma davranışı
    • Toplumsal değer, örneğin faaliyet gösterdiğimiz topluluklar, halk sağlığı, ekonomik fırsat
    • Gezegensel değer, örneğin sera gazı emisyonlarının azaltılması
Müşterilerimiz, faaliyet gösterdiğimiz topluluklar ve gezegenimiz için geniş ölçekte etki yaratmak üzere mümkün olduğunca çok sayıda zorluğu ele alan bütünsel çözümler arıyoruz.
Greg Downing
İklim ve Sürdürülebilirlik Direktörü, Cargill

Aslında, iklim değişikliği girişimlerini üstlenen şirketler, beklenenden önemli ölçüde daha fazla finansal değer sağladıklarını görme eğilimindedir. Bunun bir nedeni, finansal hedeflere katkıda bulunan müşteri ve çalışan değeri gibi diğer değer biçimleri ile karşılık almalarıdır. Cargill İklim ve Sürdürlebilirlik Direktörü Greg Downing durumu şu şekilde aktarıyor: "Müşterilerimiz, faaliyet gösterdiğimiz topluluklar ve gezegenimiz için geniş ölçekte etki yaratmak üzere mümkün olduğunca çok sayıda zorluğu ele alan bütünsel çözümler arıyoruz."

Araştırmamızda, öncü şirketlerin %45'i iklim yatırımlarını değerlendirirken beş değer türünden en az dördünü dikkate alıyor. Uygulamada, şirketler birden çok değer türüne ulaşabilecek yatırımlar ararlar. Örneğin; AB InBev, iklime dayanıklı tarım yapan çiftçilerden arpa ve şerbetçiotu satın alıyor. Aynı zamanda, iklim hedeflerini toplumsal hedeflerle birleştirerek, üretkenliği artırmak için çiftçilere teknik ve finansal araçlar sağlıyor. 

Dört şirketten üçü (%75) bir iklim yatırımını değerlendirirken müşteri değerini dikkate alıyor. Unilever için, bir ürünün karbon emisyonlarının etikete basılması, mevcut yaşam maliyeti endişelerine rağmen sürdürülebilir ürünler satın almak isteyen tüketiciler arasında güven oluşturmaya destek oluyor. 

Bu arada Cisco, enerji açısından verimli ürünler geliştirerek iklim ve diğer çevresel ve sosyal hedeflere ulaşmak isteyen müşterilere hem müşteri hem de gezegen değeri sağlayan bir yanıt veriyor. Cisco Sürdürülebilirlik Başkanı Mary de Wysocki, "Müşterilerin sürdürülebilir seçimler yapmasının da iyi bir yatırım getirisi sağlayabileceğini anlamalarına destek olmamız için bir fırsat var" dedi.

Toplumsal, çevresel, müşteri ve çalışan odaklı gibi birden çok değer türünün birlikte değerlendirilmesi gerekir ve finansal değer oluşturmanın bir yolu olabilir. Cargill Sürdürülebilirlik Direktörü Pilar Cruz'un belirttiği gibi, “Sosyal ve çevresel konular birbirine bağlıdır. İklimin ötesinde toplu faydalar sağlayan sürdürülebilirlik çözümlerine odaklanarak daha büyük kolektif etki sağlayabiliriz. Bu, biyoçeşitliliği genişletmek, su kaynaklarımızı korumak, çiftçilerin geçim kaynaklarını iyileştirmek, yerel toplulukları canlandırmak, çiftçilerin daha üretken ve verimli olmalarına yardımcı olmak ve kadınları güçlendirmek demektir.” 

Finansal motivasyonlar, çevresel sonuçlar

Günümüzde şirketler, bir iklim yatırımını değerlendirirken en önemli husus olarak çevresel değere kıyasla finansal değere neredeyse iki kat daha fazla öncelik veriyor (%28'e karşı %15). 

Ancak bazı şirketler, iklim girişimlerine yaptıkları yatırım ile işletmeye uzun vadeli değer katma arasında bağlantı kurmaya başladı.

Çimento üreticisi CEMEX, yüksek biyokütle içeriğine sahip alternatif yakıtların kullanımı yoluyla emisyonları azaltmanın yalnızca hızlı bir şekilde maliyet tasarrufu sağlamayacağını, aynı zamanda uzun vadede yatırımcıların iklim eylemi liderlerini tercih edeceğini keşfetti. CEMEX Sürdürülebilirlik Başkanı Vicente Saiso'ya göre, “Yatırımcılar yatırım yapacakları şirketleri halihazırda farklılaştırıyorlar ve bu gelecekte daha da çarpıcı bir hale gelecek. Her endüstri sektöründeki sürdürülebilirlik liderleri, yatırımcılar için daha çekici olma şansına sahip olacak. Aynı zamanda bu bir tehdit çünkü bunu yapmazsanız yatırımcılar paralarını başka şirketlere yatırmayı tercih edecekler.”

Gerçekten de, yatırımcılar artık sürdürülebilirlik ölçütlerine göre hareket etmeye her zamankinden daha istekli. Örneğin, EY araştırması, kurumsal yatırımcıların %74'ünün artık kötü çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performansına dayalı olanlardan yatırımını çekme olasılığının, COVID-19 salgını öncesine göre daha yüksek olduğunu gösteriyor. 

Genellikle finansal değeri göz önünde bulundurularak seçildikleri için, iklim girişimlerinin negatiften ziyade pozitif bir finansal getirisi olma olasılığı daha yüksektir. Beklenmedik olan, dönüşün boyutuydu. 10 şirketten yaklaşık yedisi, iklim girişimlerinden biraz veya önemli ölçüde beklenenden daha yüksek finansal değer elde ettiğini bildiriyor. 

Daha geniş araştırmalar bu bulguyu desteklemektedir. 2019'da, CDP'nin Küresel İklim Değişikliği Analizi, sürdürülebilir iş fırsatlarının potansiyel değerinin (2,1 trilyon ABD doları), bunları gerçekleştirme maliyetinin (311 milyar ABD doları maliyet) neredeyse yedi katı olduğunu ortaya çıkardı. 2

Finansal ve çevresel değer birbirini dışlamaz

Yönetim kurulu ve C-suite'deki önemli bir tartışma, iklim eylemini sürdürmenin finansal ve finansal olmayan ödünleşimlerini dengelemekle ilgilidir; üç şirketten ikisi (%64) bunun zorlayıcı olduğu konusunda hemfikir. Ancak ödünleşimlerden her zaman kaçınılmaz olsa da, finansal ve gezegensel etkiler birbirini dışlamaz. Küresel aksamalar ortaya çıktığında, uzun vadeli sürdürülebilirlik planlaması, şirketlerin iklim planlarında yollarına devam etmelerini veya sürdürülebilirlikten değer yaratmak için yeni fırsatlar bulmalarını kolaylaştırır. Bu, iklim girişimlerinin, ilk sorun işaretinde kesintiye uğraması muhtemel olan yan projeler veya marjinal hayırsever çabalar haline gelmesini önlemeye yardımcı olur.

Şirketler ayrıca riskleri azaltmanın bir yolu olarak iklim girişimlerine bakmalıdır. İklim riski, genellikle yetersiz bir şekilde ölçüldüğü için özel bir endişe kaynağıdır. En son EY Küresel İklim Riski Barometresi, çok sayıda şirketin hala senaryo analizi yapmadığını veya sonuçları açıklamadığını tespit etti. Bu ankette yanıt verenlerin üçte birinden azı mali tablolarında hem nitel hem de nicel olarak iklimle ilgili konulara atıfta bulunuyor.

Yine de, İklimle İlgili Finansal Açıklamalar Görev Gücü (TCFD) tarafından önerilenler gibi senaryo analizleri, iklimle ilgili riskleri ve fırsatları tahmin etmek için güçlü bir araçtır. Anketimizdeki "öncülerin" yaklaşık %95'i, "gözlemciler"in yalnızca %35'ine kıyasla her yıl senaryo analizi yapıyor veya yapma yolunda.

Riskleri azaltmanın yanı sıra, görüşülen birçok kişi yeni ürün ve hizmetler yaratma, hatta yeni pazarlar ele geçirme fırsatlarını ortaya çıkarıyor. Örneğin Unilever, 2027 yılına kadar 1 milyar Euro değerinde bitki bazlı et ve süt alternatifleri satmayı hedefliyor. Cargill ise, çiftçileri karbon piyasası gibi yeni ve gelişmekte olan pazarlara bağlayan bir rejeneratif tarım programı olan Cargill RegenConnect'i oluşturdu.

Son olarak, finansal ve diğer değer biçimleri arasındaki bağlantı konusunda bilinçli olmak, şirketlerin bütüncül, iddialı iklim stratejileri girişimleri yapmalarını kolaylaştırabilir. 

Cargill örneği gibi kazan-kazan senaryoları, yönetimin desteklemesi için daha kolay bir yol sağlarken, şirketler gerçekçi bir şekilde her girişimin olumlu bir finansal etkiye sahip olmasını bekleyemez. Hükümetler veya toplum gerçekçi olarak şirketlerin finansal getirileri ne olursa olsun iklim girişimlerine özverili bir şekilde yatırım yapmasını beklememelidir.

Burada önemli olan, dengeli bir portföy oluşturmaktır. Finansal değer yaratan girişimler, gezegensel etkisi olumlu olan ancak minimum veya negatif finansal getirisi olan girişimleri sübvanse eder. Girişimlerin ortalama %37'sinin ömürleri boyunca olumlu getiri elde edeceğini, sadece %19'unun olumsuz getiri sağlayacağını görüyoruz. Bu, iklim eylemi yolculuğunun ilk aşamalarında olanları, dengeli bir iklim girişimleri portföyüne yatırımlarını artırmaya cesaretlendirmelidir.

Ancak şirketler değer odaklı bir yaklaşım benimsediğinde bile, eylemleri nasıl önceliklendirecekleri her zaman net değildir. İklim hedeflerine doğru en fazla ilerleme kaydeden şirketlerin eylemlerinden bilgi edinmek faydalı olabilir.

Norveç'te dağ zirvesinden güneşin doğuşunu izleyen kişi
(Chapter breaker)
3

Bölüm 3

Şirketler iklim değişikliği konusunda ne kadar çok hareket ederse getirileri o kadar iyi olur

İklim eylemi bir yolculuktur. Eylemler artımlıdan dönüşümlüye kadar değişir. Şirketler ne kadar erken başlarsa, o kadar çok bilgi sahibi olurlar ve o kadar çok değer elde ederler.

Anketimizden açıkça ortaya çıkan bir sonuç, değer odaklı bir yaklaşımın işe yaradığıdır. Öncü şirketlerin beklenenden önemli ölçüde daha yüksek finansal değer yaratma olasılığı 2,4 kat daha fazla (gözlemci şirketlerin %21'ine karşı %52) ve bugüne kadar emisyonlarda daha büyük bir azalma elde ettiler (%32'ye karşı %27).

Ortaya çıkan sonuçlardan bir diğeri ise, tüm şirketler için iklim eyleminin bir yolculuk olduğu ve herhangi bir şirket için gerçekleştirilecek en uygun iklim eyleminin yolculuğun neresinde yer aldığın bağlı olmasıdır.

Değer odaklı bir yaklaşım işe yarar. Anket, öncü şirketlerin, gözlemci şirketlere göre beklenenden önemli ölçüde daha yüksek finansal değer elde etme olasılığının 2,4 kat daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.

Öncü şirketler sonuç alıyor

Öncüler - iklim eylemi yolculukları açısından nispeten olgun olan şirketler - yönetişim ve ölçümden operasyonlara, tedarikçilere ve müşterilere kadar beş kategorinin tamamında harekete geçiyor.

En olgun şirketler için bu süreç, genellikle stratejik olarak kısa, orta ve uzun vadeli hedeflere göre belirlenen birden fazla eylem kategorisinde hem artımlı hem de dönüştürücü yatırımları içerir. Örneğin, örneğimizdeki öncü şirketlerin iklimle ilgili pazar fırsatlarını yakalamak için yeni iş kolları kurma olasılığı üç kat daha fazladır: gözlemcilerin %32'sine kıyasla, öncülerin %94'ü bu eylemi tamamlamış veya bu eyleme devam etmektedir. 

Özellikle, sektörler genelinde görüşme yaptığımız kişilerin çoğu, belirli düzenleyici ortamlar ve baskılar ülkeye göre değişiklik gösterse bile, iklim eylemlerini işletme çapında geniş çapta uygulamayı seçtiğini belirtti. Birçoğu küresel veya bölgesel düzeyde hedefler belirledi veya ürünler piyasaya sürdü. Bunun şaşırtıcı sonuçları olabilir. Örneğin CEMEX, gelişmekte olan pazarlarda düşük karbonlu betonu için beklenenden daha fazla taleple karşılaştı.

İklim eylemi yolculuğunda ilk adımlar

Bir şirketin iklim eylem yolu düz bir çizgi değildir; eylemlerin ve stratejilerin yeniden ele alınmasını ve gözden geçirilmesini gerektirir. İş liderlerinin tipik olarak düşündüğünden daha uzun bir zaman ufkunda uzun vadeli bir etki yaratmak için ara taahhütler gerektirir. Şirketlerin ilerlemek için herhangi bir alanda eylemlerini mükemmelleştirmeleri gerekmez. Ancak değer yaratmaya başlamak için, tüm şirketlerin iddialı ulaşılabilir hedefler belirlemeye başlaması ve bu hedeflere ulaşmak için harekete geçmesi gerekir.

Anketimizde, ana emisyon kaynaklarının belirlenmesi gibi artımlıdan; iklim hedefleri doğrultusunda bir Birleşme ve Satın Alma stratejisinin izlenmesi veya iklimle ilgili pazarı fırsatlarını yakalamak için yeni iş kolları kurulması gibi stratejik ve dönüşümsel eylemlere kadar değişen 32 iklim eyleminin haritasını çıkardık. Ortalama olarak, şirketler 32 eylemden 10'unu tamamladı, bu da çoğu şirketin taahhütlerini eyleme dönüştürme aşamasında olduğunu gösteriyor.

Bu eylemler beş geniş kategoriye ayrıldı: ölçüm, yönetişim, operasyonlar, müşteri ve tedarikçi ve üçüncü taraf. Ölçüm ve yönetişime odaklanan eylemler ortak başlangıç noktalarıdır ve bu alanlardaki eylemler genel olarak en çok tamamlanan ilk beş eylemi oluşturur. Yolculuklarının ilk aşamalarında, şirketler tipik olarak, büyük emisyon kaynaklarının belirlenmesi veya iklim için kurul sorumluluğu atama gibi daha az finansal harcama gerektiren eylemlere odaklanır.

Ancak yapılan görüşmeler, birçok şirketin sürekli olarak ölçüm ve yönetişim süreçlerini geliştirdiğini, ardından hedeflerini yeniden ele aldığını ve eylemi hızlandırmak için ara hedefleri, kilometre taşlarını ve senaryoları kullandığını ortaya koydu. Cisco'dan de Wysocki'nin açıkladığı gibi, iş etkisini sürdürülebilirlik yatırımlarına bağlayabilmek, ek yatırımlar yapmak ve ek önlemler almak için dahili durumu ilerletmeye yardımcı olur.

Erkek ve kadın kurye sürücüleri e scooterlarıyla sokakta konuşuyor
(Chapter breaker)
4

Bölüm 4

Şirketler iklim yolculuklarında nasıl ilerleyebilir?

Öncü şirketler, özellikle tedarikçilerle ortaklıklar kuruyor ve iklim eylemine dönüşümsel bir yaklaşım benimsiyor.

Öncü şirketler, iş modellerini sürdürülebilirliği kucaklayacak şekilde uyarlayarak, buna iş dönüşümü olarak yaklaştıkları etkili bir iklim eylemi gerçekleştiriyor. Bu bölüm öncelikle onlardan ne öğrenilebileceğini değerlendiriyor ve ardından kendilerinin ve diğer şirketlerin iklim yolculuklarında nasıl daha fazla ilerleme kaydedebileceklerine bakıyor.

Daha cesur iş birlikleri

Sürdürülebilirlik herkesin sorumluluğudur. Şirketlerin etkili bir iklim eylemi gerçekleştirmesi için, sektörler ve bölgeler genelinde rakipler, yeni kurulan şirketler, hükümetler, müşteriler ve topluluklar gibi daha geniş bir paydaş grubuyla çalışmanın değerini anlamaları gerekiyor. Ortaklıklar önemli paydaş girdileri sunar, şirketlerin inisiyatiflerinden tam olarak yararlanmalarını sağlar ve tek başlarına üstlenmeyecekleri büyük ölçekli projelerde iş birliği yapmalarına olanak tanır. 

Bu çalışma kapsamında görüştüğümüz kişiler, doğrudan rakipler de dahil olmak üzere geniş bir paydaş grubuyla ortaklık yapma eğiliminde. Örneğin; CEMEX'ten Vicente Saiso, şirketinin bir endüstri girişimi olan Küresel Çimento ve Beton Birliği üyeliğinden bahsetti. Dernek aracılığıyla endüstri, çimento sektörünün karbondan arındırılmasına yönelik teknolojilere yönelik akademik araştırmaları finanse ediyor ve herkesi etkileyen konularda rakiplerle ortak bir şekilde çalışıyorlar.

Ankete katılan öncü şirketler, çeşitli ortaklıkların kolektif zekasından ve erişiminden yararlandıklarını söyledi. Bu şirketlerden %51'i stratejik bir ortaklık veya ortak girişim kurdu ve %57'si halihazırda bir rakip şirketle ortaklık kurmuştu (gözlemci şirketlerin %22'sine kıyasla). Öncülerin bu iş birliklerinden fayda görme olasılığı daha yüksek ve ortaklıkların iklim değişikliği girişimleri için maliyetleri düşürdüğünü ve başarı olasılığını artırdığını bildiriyorlar.

Zincir reaksiyonu: Tedarik zinciri dönüşümü vaadi

Birçok şirket için tedarik zinciri dönüşümü aynı zamanda etki için güçlü bir kaldıraçtır: Öncülerin %72'si ana emisyon kaynaklarını belirlemek için harekete geçti ve %68'i tedarikçilerin emisyonlarını azaltmasını şart koşuyor.

Daha geniş araştırmalar, tedarik zincirlerinin şirketlerin emisyonlarının ortalama %75'ini oluşturduğunu ve bazı sektörlerde %100'e yaklaştığını gösteriyor. Şirketler ayrıca burada dayanıklılığı artırma ihtiyacını fark etmeye başlıyor: Öncü şirketlerin %52'si, emisyonları azaltmaya yardımcı olmak için bir tedarikçiyle ortaklık kurdu. Görüşülen kişiler bu kararın, emisyonların büyük çoğunluğunun yukarı ve aşağı emisyonları içeren Kapsam 3'te olduğunun anlaşılmasının sonucu olduğunu vurguladılar. Örneğin; Mars Inc. operasyonlarının emisyonlarının yalnızca %5'ini oluşturduğunu ve tüm değer zincirinin karbon ayak izinin çok daha büyük, yaklaşık olarak küçük bir ülke büyüklüğünde olduğunu keşfetti. Şirket, 2019'dan bu yana bilime dayalı hedefler belirlemek, %100 yenilenebilir enerjiyi benimsemek veya değer zincirindeki emisyonları azaltmak için çeşitli yollarla emisyonlarını azaltmak için tedarikçilerle birlikte çalışıyor. 

Yolculuk boyunca karşılaşılan zorluklar

Tüm şirketlerin karşılaştığı genel engeller ve fırsatların yanı sıra, iklim eylemi yolculuğunun aşamalarında ilerlerken farklı zorluklar da ortaya çıkıyor. 

Anketimiz, öncü şirketlerin girişimlerin koordinasyonunu ve ekip işbirliğini geliştirmeye hâlâ ihtiyaç duyduğunu ortaya koydu: Katılımcıların %67'si çok fazla grubun dahil olduğunu ve ilerleme kaydetmenin zor olduğunu ve neredeyse yarısı, yani %44'ü, ekipler arasındaki iş birliğinin önemli ölçüde iyileştirilmesi gerektiğini söylüyor. Cisco'dan de Wysocki, dönüştürücü sürdürülebilirlik girişimlerini uygulamak için sürdürülebilirlik baş sorumlularını çok çeşitli liderler, kurullar, iş birimleri ve finans ve uyumluluk gibi işlevlerle çalışması gerektiğini söylüyor. "Çoğu şirketin çevresel sürdürülebilirliği entegre etmenin iş için ne kadar önemli ve dönüşümsel olacağını anladığını sanmıyorum." İklim eylemleri çoğaldıkça ve ilerledikçe, tutarlı bir strateji oluşturabilmeleri için bunların da yönetilmesi ve koordine edilmesi gerekiyor.

Bu arada, gözlemci şirketler bir sürdürülebilirlik yatırımında yer alan ödünleşimleri daha iyi anlamaya çalışırlar. Şirketlerin iklim eylemlerinden elde ettikleri beklenenden daha yüksek finansal değer, sürdürülebilirlik yatırımlarını sürdürmek için bir motivasyon kaynağı olmalıdır. 

Gözlemci şirketler ayrıca iklim girişimlerini yürütmeyi daha yüksek bir öncelik olarak görme eğiliminde ve bunu iyileştirilecek en önemli ikinci alan olarak sıralıyor. Ayrıca, değeri ölçmenin ve ilerleme için sorumluluk yaratmanın kolay olduğunu söylemeleri de daha az olası gözüküyor.

Çoğu şirketin çevresel sürdürülebilirliği entegre etmenin iş için ne kadar önemli ve dönüşümsel olacağını anladığını sanmıyorum.
Mary de Wysocki
Sürdürülebilirlik Direktörü, Cisco

Yeteneğe yatırım yapmak: Yaygın olarak kaçırılan bir fırsat

İklim yolculuğunun her aşamasındaki şirketler, sürdürülebilirlik girişimlerini desteklemek için çalışan değerinden nasıl yararlanılacağını düşünmelidir. Yetenek, bunun için kilit bir alan: Ankete katılan tüm şirketlerin %35'i, iklim değişikliği konusunda yetenekli kişileri elde tutmanın veya becerilerini geliştirmenin zorluğunun, iklim değişikliği konusunda daha fazlasını yapmanın önündeki en büyük dahili engel olduğunu ve %28'i, iklim değişikliği becerilerine sahip yetenekleri işe almanın zorluğunun önemli bir dış engel olduğunu söylüyor.

Ancak bu, yatırım için öncelikli bir alan olarak görünmüyor. Ankete katılanların yalnızca %23'ü insan kaynakları ve yeteneği en büyük üç iklim yatırımından biri olarak gösteriyor. Ek olarak, yalnızca %27'si iklim değişikliği uzmanlığı elde etmek için yetenekleri işe alma veya becerilerini artırma planlarını tamamladı.

Bu, şirketlerin dönüşümü içeriden hızlandırmaları için önemli bir fırsat olabilir. Şirketler, sürdürülebilirliği fonksiyonlarına entegre etmeye çalıştıkça, ihtiyaç duydukları beceri setlerini geliştirmek için eğitime, kapasite geliştirme ve bilgi paylaşımına ve özel bir stratejiye ihtiyaç duyacaklar. Örneğin AB InBev, iklim eylemlerini desteklemek için iklim analitiki ve veri bilimi yetenekleri oluşturmaya başladı ve sosyal ve davranış bilimi yeteneklerini bir sonraki sınır olarak görüyor: tedarikçileri, tüketicileri ve toplulukları gelecekte iklim konusunda daha derinden dahil etmek. Buna paralel olarak şirket, iklim ve sürdürülebilirliğin temelleri üzerine eğitimler vererek bir “ekipler ekibi” oluşturmaya devam ediyor.

Ne kadar erken başlarsanız, o kadar çok bilgi sahibi olursunuz

Öncü şirketler, farklı pazarların yanı sıra önceki veya paralel projelerden alınan dersleri uygulamaya geçirmeyi öğrendi. Küresel olarak faaliyet gösterenler, bir konumda kazanılan bilgileri alıp diğerlerine uygulayabilir. İklim eyleminin temel bir faydası da, daha sonra üzerine inşa edilecek ilk deneyimi toplamaktır.

Önde gelen şirketler hala öğreniyor, uzun vadeli stratejilerini gözden geçiriyor ve hedeflerini yeniden ele alıyor. Başarılı stratejiler, uzun vadeli değere, esnekliğe ve sürekli gelişme isteğine öncelik veren zihniyetlere dayanır. 

Her şirket bir uygulama yolculuğundayken, "Önemli, pahalı ve gelişen: Karbon kredileri ve denkleştirmeler için görünüm (ey.com Avustralya aracılığıyla)" başlıklı EY Net Zero Center 2022 raporu, şimdi harekete geçen şirketlerin iddialı iklim ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösterdi. Teknoloji geliştikçe, düzenlemeler sıkılaştıkça, paydaş baskısı arttıkça ve rekabet yoğunlaştıkça, şimdiden kapsamlı dönüştürücü adımlar atmaya başlayan şirketler, iklim girişimlerinden değer elde etmek için daha dirençli ve daha iyi konumlanmış olacak.

Henüz hedefe ulaşamadık

İklim değişikliği konusunda harekete geçme zorunluluğu acil bir konudur. Önümüzdeki yıllar, Dünya'nın sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece ile sınırlamanın hala mümkün olduğu dar bir pencere sunuyor. 

Şirketlerin bunda kilit bir rolü var, ancak bu meydan okuma hakkında farklı düşünmeleri gerekiyor. Artık finansal değer ile iklim girişimleri arasında bir ödünleşim olduğunu varsaymamalılar. Aksine, iklim girişimlerini aynı anda iş dünyası, toplum ve gezegen için koruma ve daha fazla değer yaratma aracı olarak görmeliler.

Sürdürülebilirlik girişimleri sayısız yolla finansal değer sağlar. Anketimiz, şirketlerin net bir çoğunluğunun -%69'unun- yatırımlarının finansal getirilerinin beklentilerini aştığını zaten gördüklerini ortaya koyuyor. Müşterileri, çalışanları ve toplum için de benzer şekilde yüksek değerler oluşturuyorlar.

Araştırmamız ayrıca iklim eyleminin bir yolculuk olduğunu gösteriyor. Şirketler iklim değişikliğini ele almak için harekete geçerken kendi kapasitelerini geliştiriyorlar ve bu da daha fazla ilerleme kaydetmeyi kolaylaştırıyor. 

Bu sonuçlardan çıkan önemli mesaj şudur: Hemn başlayın. Daha uzun süredir hedefler koyan, inisiyatifler uygulayan, kapasitelerini geliştiren ve direnç geliştiren şirketler, yeni başlayanlardan daha fazla değer yaratıyor ve uygulamada daha az mücadele ediyor.

Yapılacak beş işlem

Sorumluluğu üstlenenlerden alınan derslere bakmamızın yanı sıra kendilerinin ve diğerlerinin iyileştirmeleri gereken noktaları kabul ederek şirketlerin iklim gündemlerinden paydaşları ve gezegen için daha fazla değer yaratmak amacıyla atması gereken bir dizi adım görüyoruz.

  1. Daha hırslı olun – Bu ankette yer alan ve değişime bağlılık göstermiş şirketler için bile, Paris Anlaşması'nda belirtilen hedeflere ulaşmak için yeterince iddialı hedefler görmüyoruz.
  2. Karmaşıklığın farkına varın – Emisyonların azaltılmasında gerçek etkiyi sağlamak karmaşık bir süreçtir ve ilerlemeyi izlemek ve başlangıçtan itibaren yatırım getirisini değerlendirmek için ölçümler gerektirir. 
  3. İş birliği yapın – Hem kendi sektörünüzde hem de sektörler arasında iş birliği yapın. Bu kolektif bir zorluktur ve endüstri ve sektörler arası gruplarla çalışmak değişimi hızlandıracaktır.
  4. Tedarik zincirinizi etkileyin – Pek çok kuruluş, tedarikçileri dahil ederek ve destekleyerek tedarik zincirleri aracılığıyla emisyon azaltımını etkilemek için en büyük fırsata sahip olacaktır. 
  5. Yeteneğe yatırım yapın – Çok fazla şirket, zorluğun üstesinden gelmek için yeterli sürdürülebilirlik yeteneği olmadığını kabul ediyor ancak bunu bir öncelik haline getirmiyor. Kuruluştaki tüm ilgili işlevlerde beceri geliştirmek ve uzmanları çekmek bir avantaj kaynağı olabilir.

Cisco CSO'su Mary de Wysocki'nin dediği gibi: "Müşterilerin sürdürülebilir seçimler yapmanın da iyi bir yatırım getirisi sağlayabileceğini anlamalarını sağlama fırsatı var." Aynı şey, geniş kapsamlı şirketler için de geçerlidir. Çalışanlar, müşteriler ve toplum için değer yaratmak harika. Stratejik seçimler konusunda bilgilendirmek, inovasyonu yönlendirmek ve finansal değerlerini en üst seviyeye çıkarmak için iklim eylemini kullanan şirketler, önümüzdeki yıllarda lider olacak.

Özet

Sürdürülebilirlik eylemi finansal olarak karşılığını veriyor: Ankete katılan şirketlerin %69'u, kararlı iklim eyleminden daha yüksek gelir artışı ve kazanç elde ettiğini bildirdi. Şirketler ölçüm, yönetişim, ürün ve müşteri teklifleri, operasyonlar ve tedarik zinciri ve tedarikçiler genelinde iklim eylemi gerçekleştirmeli ve deneyim kazanmak için erken başlamalıdır.

Bize ulaşın

Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin.