Kripto para birimlerinin ve blok zinciri teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte finansal dolandırıcılık, siber saldırılar, kara para aklama ve terörün finansmanı gibi suçların arttığı görülüyor. Her yeni teknolojide olduğu gibi hızla büyüyen kripto ekosisteminde de bu sorunların ağırlıklı olarak güvenlik açığından ve regülasyon eksikliğinden kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Araştırmalar, 2021’de dünya genelinde yaklaşık 8 milyar dolardan fazla kripto para çalındığını gösteriyor. 2022'de de kripto para birimlerindeki dolandırıcılık önemli ölçüde artıp 20,1 milyar dolara ulaştı. 2023 yılında ise 20,6 milyar doları gördü. Bu endişe verici eğilim, kripto para birimlerinin suç örgütleri tarafından cazibesini koruduğunu gösteriyor. Ancak, dünyada kripto varlık hizmet sağlayıcılarına yönelik regülasyonların da artmasıyla mali suçlarla mücadelede farklı araçlar ve yöntemler öne çıktı. Örneğin, EY Blockchain Forensic Investigations, kuruluşlara kripto para işlemlerindeki usulsüzlükleri araştırmak ve bunlarla mücadele etmek için önemli bir kaynak sağlıyor.
EY Blockchain Forensic Investigations'ın işleyişi
Pandemi döneminde, uzaktan çalışmanın ve dijital işlemlere olan bağımlılığın artması, kripto para dolandırıcılığı ve fidye ödemelerinin de büyük bir artışa geçmesine neden oldu. Bu durum, kripto para birimlerini suçlular için cazip bir araç haline getirirken, finansal suçların tespiti ve analizi için daha etkili araçlara olan ihtiyacı ortaya çıkardı.
EY Blockchain Forensic Investigations, bu gereksinimi karşılamak üzere tasarlanıp özelleştirilmiş bir vaka yönetim aracı olup mali suçlarla mücadelede devrim niteliğinde bir adımdır. Bu araç, şüpheli faaliyetleri izleme, analiz etme ve belgeleme yeteneği sunar. Hem bulut tabanlı hem de yerel ortamlarda kullanılabilirken aynı zamanda teknik bilgisi sınırlı olan kullanıcılar için de kolayca erişilebilir.
Firmaların karşılaştığı temel zorluklar ve dikkat edilmesi gerekenler
Kripto varlıkların suistimal edilmesi, uluslararası kuruluşlar ve düzenleyici otoriteler tarafından ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. EY olarak, bu zorlukların üstesinden gelmek ve kripto para birimlerinin getirdiği riskleri etkili bir şekilde yönetmek için gerekli araçları sunarak, firmalara ve finansal kurumlara değerli bir kaynak sağlıyoruz. Bu, sadece finansal raporlamada değil aynı zamanda operasyonel süreçte ve performansta anomali tespit edilmesinde de güven oluşturuyor. Böylece kripto varlık ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesine katkı sağlıyor.
Araştırmacılar ve analistler için özel eğitim gereksinimlerinden blok zinciri analitik araçlarının seçimine, net risk puanlamasından uygun politika ve prosedürlerin belirlenmesine kadar bir dizi stratejiyi içeren bu yaklaşım, kripto varlık firmalarının artan düzenleyici baskılara uyum sağlamasına ve finansal suç ağlarına karşı savunmalarını güçlendirmesine olanak tanıyor. Bu sürecin bir parçası olarak, firmaların etkili kapasite planlaması yapmaları, yönetim bilgilerini ve raporlama süreçlerini iyileştirmeleri ve kalite kontrol ile güvence süreçlerine yatırım yapmaları gerekiyor.
Kripto para birimlerinin karmaşıklığı ve mali suçların artışı göz önünde bulundurulduğunda, etkin araçların kullanımı hayati önem taşıyor. Bu tür teknolojiler, firmalara kripto para işlemleri üzerinden gerçekleşen şüpheli aktiviteleri etkili bir şekilde araştırma ve belgeleme imkânı sunarken finansal raporlamada güven sağlıyor ve operasyonel etkinliği izlemede kritik bir rol oynuyor. Kripto varlık firmalarının bu yeni zorluklarla başa çıkabilmesi ve finansal suç risklerini yönetebilmesi için uygun stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Bu yöntem düzenleyici gereksinimlere uyum sağlarken, finansal suçlara karşı da daha etkili bir savunmanın sağlanmasını beraberinde getiriyor.
*Esra Özdemir’in Capital Dergisi için hazırladığı makaleden alınmıştır.
