EY’a giriş hikayenizi, EY’da geçirdiğiniz ve unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
EY ile 2011 yılında tanıştım. Ford Türkiye’deki tecrübemden sonra, kariyerime yine küresel bir şirkette devam etmek istiyordum. Dürüst olmak gerekirse, o güne kadar EY’ın adını duymamıştım. Ancak kısa bir araştırmayla tam da aradığım kurum olduğunu anladım. O kadar doğru bir eşleşme oldu ki 7 yıl boyunca Marka, İletişim ve Pazarlama departmanında keyifle çalıştım.
EY’daki hem kişisel hem de kariyer anlamında en unutamadığım anım, Mobility programıyla Londra merkez ofisine gitmem olmuştu. Dijital pazarlama alanında hem EMEIA hem de Global’de en iyi uygulama seçilen 2 projemin ardından, sevgili direktörüm Benan Hanım’ın da desteğiyle, başvuruda bulundum ve kabul aldım. O güne kadar CBS ekiplerinden Londra’da programa kabul alan ilk kişi olmak gurur vericiydi. Yüksek lisans eğitimimi de Londra’da tamamlamıştım. En sevdiğim şehre, iş için geri dönmek ve 150 ülke için dijital projeler yürütmek çok büyük bir ayrıcalıktı.
EY’da çalışmış olmanın size sağladığı avantajlardan ve ayrıcalıklardan kısaca bahsedebilir misiniz?
EY’daki çalışma ortamı ve çalışan profili, kurumsal dünyada oldukça yüksek bir standart belirliyor. Harika bir ekip ile çalışma fırsatı bulduğum için kendimi gerçekten şanslı hissediyorum. Ekip arkadaşlarımla geçirdiğimiz zaman, sadece iş arkadaşları değil, aynı zamanda gerçek dostlar kazandırdı. Bugün birçoğumuz farklı kariyer yolları seçmiş olsak da dostluğumuz hala ilk günkü gibi devam ediyor.
Ayrıca, EY’da çalışmanın, mesleki gelişimim için sayısız fırsat sunduğunu söylemek isterim. Global ekiplerle birlikte çalışmak, farklı bakış açılarından faydalanma şansı verirken, uluslararası projelerde yer alma fırsatı da sunuyor. Bu, sadece bilgi ve deneyim paylaşımını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kişisel ve profesyonel gelişimime de katkı sağlıyor. Ayrıca, EY’ın yapılandırılmış kariyer planları sayesinde, kariyerimdeki hedeflere doğru ilerlemek için net bir yol haritasına sahip oldum. Bu durum da bugünkü kariyerimde oldukça önemli bir rol oynadı.
EY’lılara iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Özellikle kariyerinin ilk yıllarında olan genç arkadaşlarımıza neler söylemek istersiniz?
EY gibi büyük bir kurumda kariyer yapmayı bir matruşkaya benzetiyorum. Yani ilk bakışta gördüğünüzden çok daha fazlasını içinde barındırıyor. İşe başladığınızda, sadece bir iş yeri değil, birçok fırsatın kapısını aralayan bir dünya keşfedeceksiniz.
Her gün, yeni bir fırsatla karşılaşma şansına sahip olacaksınız. Yeni projeler, farklı ekiplerle çalışma fırsatları, eğitim programları ve daha fazlası sizleri bekliyor. Ancak bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmek için özverili çalışmanın yanı sıra doğru adımları da atmanız gerekecek.
Kariyerinizin ilk yıllarında, bu fırsatları değerlendirirken sabırlı olun ve kendinize güvenin. EY gibi bir kurumda çalışmanın getirdiği imkanları kullanarak sürekli olarak kendinizi geliştirin ve öğrenmeye açık olun. Unutmayın ki, bu yolculukta karşınıza çıkacak her zorluk, bir fırsatın da kapısını aralıyor olabilir.
Hikmet Nakilcioğlu
Eski EY Marka, Pazarlama ve İletişim Süpervizörü
Remed Assistance CMO