Sosyal Güvenlik ve İş Mevzuatı Sirküler No: 39

    İstanbul, 28 Temmuz 2025

  Ana sayfa


  Sirküler


  Mevzuat

 Konu: Pandemi döneminde ücretsiz izinde geçen sürelerin yıllık ücretli izin ve kıdem tazminatına esas sürenin belirlenmesinde dikkate alınıp alınmayacağına ilişkin Yargıtay Kararı


Bilindiği üzere Covid-19 salgınının, tüm dünyada ve Ülkemizde çalışma hayatı üzerinde büyük etkileri olmuştur. Bu etkilerin azaltılması ve istihdamı korumak amacıyla 7226 ve 7244 sayılı ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda ve 4857 sayılı Kanun’da değişiklikler yapılmış ve bu Kanunlara geçici maddeler eklenmiştir. Yapılan düzenlemeler ile kısa çalışma uygulaması ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşullarında değişikliğe gidilmiş, işverene belirli hâller dışında fesih yasağı getirilmiş ve 17.04.2020 tarihli ve 31102 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7244 sayılı Kanun ile işverenlere tek taraflı olarak işçileri ücretsiz izne çıkarma yetkisi verilmiştir. 7244 sayılı Kanun ile 4857 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10/2 hükmüne göre ''Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç aylık süreyi geçmemek üzere işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedene dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez. Cumhurbaşkanı birinci ve ikinci fıkrada yer alan üç aylık süreleri her defasında en fazla üçer aylık sürelerle 30/6/2021 tarihine kadar uzatmaya yetkilidir.'' Kanun gereği bu süre birden fazla kez uzatıldıktan sonra, son olarak 09.03.2021 tarihli ve 31418 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3592 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 17.03.2021 tarihinden itibaren iki ay uzatılmasına karar vermiştir. Ücretsiz izne çıkarılan ve kısa çalışma ücretinden yararlanamayan işçilere nakdi ücret destekleri sağlanmıştır. 

Bu dönemde kullandırılan ücretsiz izin sürelerinin kıdem tazminatı ve yıllık izne esas sürenin belirlenmesinde dikkate alınıp alınmayacağına ilişkin bölge adliye mahkemeleri arasında ortaya çıkan farklı kararların giderilmesini teminen Yargıtay 9. Dairesi tarafından (BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ KARARLARI ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE DAİR) Esas No: 2025/3201 Karar No: 2025/4965 ile karar verilmiştir.

Özetle; 

“4857 sayılı Kanun'un geçici 10/2 hükmünde ücretsiz izin için herhangi bir koşul öngörülmemiş; kural olarak işçinin iş sözleşmesinin askıda olduğu süreler, kıdem tazminatına esas süreye dahil edilmemektedir. Örneğin ücretsiz izinde geçen süreler kıdem tazminatına esas süre bakımından dikkate alınmaz. Belirtmek gerekir ki dairemizce kıdem tazminatına esas alınamayacağı kabul edilen askı süreleri kanun ve sözleşmeden doğmaktadır. 4857 sayılı Kanun'un geçici 10/2 hükmünde öngörülen ücretsiz izin ise kanuna dayanmakla birlikte işverenin tek taraflı tasarrufu ile gerçekleşmektedir. Bu nedenle salgından dolayı işveren tarafından tek taraflı verilen ücretsiz iznin, kıdeme bağlı haklar bakımından ayrıca değerlendirilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır.” 

Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde; düzenlemenin amacı ve taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi de göz önünde bulundurularak; 

"Yıllık ücretli izin ve kıdem tazminatına esas sürenin belirlenmesinde, bildirim süresine altı haftanın eklenmesiyle oluşan süreyi geçmemek kaydıyla işçinin 4857 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10/2 hükmü kapsamında ücretsiz izinde geçirdiği sürenin dikkate alınması gerektiği, bunu aşan kısmın kıdeme esas süreye eklenemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır” kararı çıkmıştır. 


Söz konusu Karar'a ulaşmak için tıklayınız...

 

Saygılarımızla,
Erkan Baykuş
EY Türkiye Vergi Bölümü Başkanı


Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.



Bize ulaşın
Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin.