Hesap makinesi hesaplama yapan kişiler

En düşük emekli maaşı: Kök maaş nedir?


İlgili konular

En düşük emekli maaşı ve kök maaş kavramları, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği ve prim ödemeleri üzerindeki etkileriyle Türkiye'de emeklilik sisteminin önemli unsurlarıdır.


Kısaca
  • Türkiye'de en düşük emekli maaşı uygulaması, sigortalılık süresi ve prim ödemeleri gibi kriterlere göre hesaplanan kök maaşın altında kalan emeklilere tamamlayıcı bir ödeme sunmaktadır.
  • Kök maaş, bir emeklinin sigortalılık süresi, prim günü ve prime esas kazancı gibi kriterlere göre SGK tarafından hesaplanan gerçek maaşı temsil eder.
  • Taban maaş uygulaması, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini ve prim ödeme isteğini olumsuz etkileyerek kayıt dışılığı artırabilir.

Türkiye’de emeklilik sistemi, sosyal adalet ile bütçe disiplini arasında sıkışmış bir dengeyi kurmaya çalışıyor. Bu arayış, kimi zaman zamlarla, kimi zaman en düşük aylık uygulamalarıyla şekilleniyor. EYT sonrasında ve özellikle 2024 yılı sonunda yoğun olarak gündeme gelen optimum tahsis talep zamanı ile aylıklar arasındaki korelasyon da ayrı bir tartışma ve rasyonel çerçevesi anlaşılamayan bir uygulama olarak hayatımızda güncelliğini korumaktadır. Ama tüm bunların tam ortasında, kamuoyunun hâlâ yeterince bilmediği bir kavram var: kök aylık.

En düşük emekli aylığı ile kök aylık kavramlarının iç içe geçtiğini söyleyebiliriz. 2015 yılında 1.000 TL ile taban tutarı ile hayatımıza giren en düşük emekli aylığı uygulaması 2025 yılına geldiğimizde 14.469 TL olarak devam etmektedir. 

Yıl

En düşük emekli aylığı (TL)

Açıklama

2015

1000

Seyyanen artışla 1.000 TL'ye tamamlandı

2016

1100

Seyyanen artışla 1.100 TL'ye tamamlandı

2019

1000

7161 sayılı Kanun ile kalıcı taban uygulama

2020

1500

7226 sayılı Kanun ile 1.500 TL'ye yükseltildi

2022

2500

Ocak 2022'de 2.500 TL'ye çıkarıldı

2022 (Temmuz)

3500

Temmuz 2022'de 3.500 TL'ye yükseltildi

2023

5500

Ocak 2023'te 5.500 TL olarak belirlendi

2023 (Nisan)

7500

Nisan 2023'te 7.500 TL'ye yükseltildi

2024

10000

Ocak 2024'te 10.000 TL'ye çıkarıldı

2025

14469

Ocak 2025'te 14.469 TL'ye çıkarıldı

En düşük aylık alanlarda; sigortalı çalıştıkları toplam gün sayıları, yatırılan prim tutarı ve yaş gibi doğrudan emekli aylığı hesabını etkileyen kalemleri her bir emekli için farklı. Dolayısıyla hesaplanan aylık tutarları da farklı. Ancak ortak yönleri alınan idari kararlarla hepsinin aylığının en düşük aylık sınırına yükseltilerek ödenmesi. Hal böyle olunca;  en düşük aylık alanlar arasında birbirine göre farklı çalışma günü olanlar ya da farklı prim yatıranlar aynı aylığı alıyor. Bir başka ifade ile 3.600 gün çalışan ile 5.000 gün çalışanın emekli aylığı en düşük aylıkta eşitlenmiş durumda.  Diğer yanda ise en düşük aylık artırıldıkça, en düşük aylık alanların sayısının artması yer alıyor.

Kök aylık nedir?

Basitçe söylemek gerekirse, kök aylık; bir emeklinin sigortalılık süresi, prim günü ve prime esas kazancı gibi kriterlere göre SGK tarafından hesaplanan ham maaştır. Yani herhangi bir ek ödeme, iyileştirme ya da sosyal denge katkısı olmadan hak edilen gerçek maaş. Peki, neden kök aylık ile bankaya yatan maaş arasında fark var? İşte burada devreye en düşük aylık uygulaması giriyor.

Devlet, son yıllarda kök aylığı çok düşük kalan emekliler için bir tür “tamamlama” sistemi uygulamaya başladı. Örneğin, kök aylığı 9.800 TL olan bir emekliye 14.469 TL ödeme yapılabiliyor. Ama bu, kök maaşın arttığı anlamına gelmiyor. Bu fark, kalıcı değil; geçici ve idari bir müdahale. Diğer bir deyişle en düşük emekli aylığına zam yapılmadığında; sadece kök aylığa zam yapılacak ve bu durumda hali hazırda alınan en düşük aylık tutarını zamlı kök aylık geçmediği sürece bu emeklinin aylık tutarı değişmeyecek.

Örneğin kök maaşı 10.000 TL olan bir emekli, 2025 Temmuz ayında şayet  %25 zam yapılır ve en düşük aylık sınırı arttırılmaz ise; maaşı 12.500 TL’ye çıkıyor.  En düşük aylık olan 14.469 TL ayrıca arttırılmadığında; emeklinin eline geçen para hiç değişmeyecek.

Kök aylığımı nasıl öğrenebilirim?

E-Devlet’e girip “aylık bilgisi” ekranına bakarsanız, orada “Aylık Tutarı” kısmında kök maaşınızı görebilirsiniz. Bu tutar, 5510 Ek Madde 19 gibi taban destekleri hariç tutularak belirtilmiştir. Gerçek maaşınız orada yazar. Geri kalanı, sistemin size yaptığı eklemelerdir. Kök aylık ile en düşük aylık  arasındaki fark Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ödenmektedir. Toplam Emekli Maaşı tutarından, 5510 EK 19 Hazine Desteği tutarını çıkardığınızda kök aylığınızı bulacaksınız.

Taban maaş kalıcı mı?

Bu sorunun cevabı siyasi ve ekonomik sistemin nereye evrileceğine bağlı.  Bir gün en düşük aylık tutarının arttırılması yönünde karar alınmaz ise bu durumda en düşük aylık alan emekliler kök aylıları üzerinden maaş artışı almaya başlayacaklar.

Bu durum, sosyal güvenlik sisteminin bir yardım mekanizmasına dönüşmesi anlamına geldiği yönünde eleştiriye açık bir kapı bırakmaktadır. Oysa emekli maaşı, yardım değil; ödenen primler karşılığında hak edilmiş bir gelirdir.

Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği

25 yıl boyunca düzenli prim ödeyen bir sigortalının, emeklilikte taban yardımıyla ayakta kalması kendi içinde adil olup olmadığına ilişkin soruları taşıdığı gibi sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğinin de sorgulanmasına yol açmaktadır.

Kök maaşlar artırılmadan yapılan her iyileştirme, aslında bir görüntüden ibarettir. Bu durumun sürdürülebilir olması mümkün değil. Çünkü sosyal güvenlik sistemi, sürdürülebilirliği “gerçek prim geliri” üzerine kurulmaktadır; eklemeler ya da yardımlarla değil.

Taban maaş uygulaması yalnızca bugünün emeklilerini değil, yarının çalışma hayatını da etkiliyor. Çünkü sistem, kök maaşı düşük kalmasına rağmen taban maaşla bir tür "garanti ödeme" sunuyorsa, sigortalının aklına şu soru geliyor:
"Ben neden daha fazla prim ödeyeyim ki?"

Bu sorgulama sadece bireysel değil, sistemsel bir sorundur. Çünkü belirli bir kazanca kadar ödenen primler, emeklilikte alınacak kök aylığı artırmakta yetersiz kalmakta; kök maaş, devletin belirlediği taban maaşın altında kalmaktadır. Hal böyle olunca, çalışan birey için daha fazla prim ödemek sadece maliyetli bir tercih haline gelir; karşılığı olmayan bir yük gibi algılanır.

Bu da doğrudan şu sonuçlara yol açar:

  • Prim ödeme isteği zayıflar.
    Özellikle asgari ücretin biraz üzerinde maaş alan bireyler, daha yüksek bildirimin emeklilikte anlamlı bir fark yaratmadığını fark ettikçe, yüksek primli sigortalılık yerine düşük primli veya hiç bildirim yapılmayan çözümleri tercih etmeye başlar.
  • Kayıt dışılık artar.
    "Nasıl olsa sonunda herkese benzer maaş veriliyor" algısı, hem işvereni hem çalışanı kayıt dışı çalışmaya yönlendirebilir.
  • Prim tahsilatı düşer.
    SGK’nın en büyük gelir kalemi olan prim tahsilatı, bu tür bir güven erozyonuyla birlikte düşüşe geçebilir.
  • Aktüeryal denge bozulur.
    Emekli maaş ödemelerinin büyük kısmı prim gelirlerinden karşılanır. Bu gelirler azalırsa, SGK’nın uzun vadeli mali dengesi ciddi risk altına girer. Sistemin sürdürülebilirliği, yardım sistemi gibi işleyen taban maaş uygulamaları nedeniyle zayıflar.
  • Kamuda verim düşer.

Çalışan memurlar ile emekli memurlar arasında son dönemde artan makas nedeniyle; motivasyonunu kaybettiği, verimi düştüğü halde emekliliği 65 yaşına erteleyenlerin varlığı da ayrıca bir başlık halinde incelemeye değerdir. 

 

*Dr. Hakkı Demirci'nin Ekonomist için hazırladığı yazıdan alınmıştır.

Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Özet

Türkiye'de en düşük emekli maaşı ve kök maaş kavramları, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. En düşük emekli maaşı uygulaması, sigortalılık süresi ve prim ödemeleri gibi kriterlere göre hesaplanan kök maaşın altında kalan emeklilere tamamlayıcı bir ödeme sunarken, kök maaş ise SGK tarafından belirlenen gerçek maaşı temsil eder. Taban maaş uygulaması, prim ödeme isteğini zayıflatabilir ve kayıt dışılığı artırarak sosyal güvenlik sisteminin uzun vadeli mali dengesini riske atabilir. Bu durum, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği ve prim tahsilatı üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır.


İlgili makaleler

Temettü (kar payı) nedir?

Temettü nedir? Temettü ne zaman dağıtılır? Temettü nasıl alınır? Temettünün şirketler için ne ifade ettiği hakkında daha detaylı bilgi için şimdi yazımızı inceleyin.

Emlak vergisi muafiyeti: Kimler yararlanabilir ve şartlar nelerdir?

Türkiye'de emlak vergisi muafiyetinden kimler yararlanabilir? Emekliler, engelliler ve şehitlerin dul ve yetimleri için indirimli vergi oranı hakkında detaylı bilgi edinin.

Bağ-Kur nedir? Kimler Bağ-Kur (4/B) sigortalısıdır? Tüm yönleriyle Bağ-Kur sigortalılığı

Bağ-Kur nedir? Kimler zorunlu 4/b (Bağ-Kur) sigortalısıdır? Tüm yönleriyle Bağ-Kur sigortalılığı hakkında daha detaylı bilgi için yazımızı inceleyebilirsiniz.


    Bize ulaşın
    Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin.