ABD’nin 47. başkanı olarak seçilen Donald Trump’ın ikinci kez bu göreve gelmesiyle birlikte, ABD’nin politikalarında küresel ticaret ve vergi uygulamalarından sapmalar olacağı beklentisi belirginleşti. Bu beklentiler hızla gerçekliğe de dönüştü. Öncelikle Çin’den ABD’ye yapılan ithalatlarda mevcut tarifelere yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulaması hızla başlatıldı. Kanada ve Meksika için de yüzde 25’lik (Kanada enerji kaynaklarında yüzde 10) gümrük vergisi uygulaması duyuruldu; ancak mart ayına ertelendi. Trump’ın 13 Şubat’ta gümrük uygulamalarıyla ilgili imzaladığı memorandumla tarife oranları ve tarife dışı engeller dikkate alınarak belirlenen ülkelere ek tarifeler uygulanmaya başlayacak.
Diğer yandan birçok yürütme emri de yayımlandı. Bunlardan biri OECD Küresel Vergi Anlaşması’na karşı hazırlanmıştı. Gerekçesi bu anlaşmanın ABD egemenliği ve ekonomik rekabetçiliğini zayıflatıp Amerikan gelirleri üzerinde sınır ötesi yargı yetkisi uygulayarak ABD vergi politikasını sınırlamasıydı. Bunu takiben Temsilciler Meclisi üyeleri tarafından önerilen “Amerikan İşlerini ve Yatırımlarını Koruma Yasası 2025” çıkarıldı.
Yasanın kapsamı
Trump yönetiminin Amerikan şirketlerini etkileyen ve diğer ülkelerde uygulanan ayrımcı vergiler olarak tanımlanan vergilere karşı önlemler alma konusundaki kararlılığını yansıtıyor.
Aşağıdaki önlemlerin kabul edilmesi halinde, ABD yatırımları olan özellikle de çok uluslu şirketleri etkilemesi bekleniyor. Bu etkinin büyüklüğü, ekonomik ve ticari yansımaları, ABD ile diğer ülkeler arasındaki ikili görüşmelerin sonucuna göre belirlenecektir.
- Yasa, yabancı ülkeler tarafından ABD varlıklarına uygulanan ayrımcı vergilere karşı konulmasını amaçlıyor.
- Ayrıca, Hazine Bakanı tarafından bu tür vergilerin raporlanması zorunlu kılınarak ihlâl olduğu düşünülen ülkelerle ikili etkileşimde bulunulması öngörülüyor.
- Yasada sınır ötesi ve ayrımcı vergiler tanımlanıyor, istisnalar belirleniyor ve Hazine Bakanı’na uygulama için düzenlemeler çıkarma yetkisi veriliyor. Önerilen yasada tanımlandığı şekliyle ayrımcı yurt dışı vergilerin Yetersiz Vergilendirilmiş Ödemeler Esası (UTPR) ve Dijital Hizmet Vergisi (DHV) gibi vergileri içermesi bekleniyor.
- Yabancı ülke vatandaşları ve şirketler için artırılmış vergi oranları uygulanması ve devlet alımlarında kısıtlamalar getirilmesi gibi düzenlemeler yapılıyor. Belirli gelirlere yüzde 35’ten 50’ye varan oranlarda tevkifat uygulanması öngörülüyor. Bu oranların ikili vergi anlaşmalarındaki hükümlerin dikkate alınmaksızın uygulanması, diğer ülke yerleşiklerinin ABD’deki şirketlerden elde ettikleri özellikle temettü ve faiz gelirleri üzerinde ciddi vergi yükü oluşturacak, ihtilaflar doğurabilecek.
- Yabancı bir ülke ayrımcı veya adil olmayan vergi uygulamalarını kaldırdığında, yukarıda bahsedilen düzeltici vergi uygulaması da durdurulacak.
- Söz konusu önlemlerin, bir ülkenin yasalarında ayrımcı kabul edilen düzenlemeler bulunması durumunda uygulanması öngörülüyor. Düzenlemenin belirlenen yabancı devletlerin tüm yerleşiklerine uygulanması planlanıyor.
Düzenlemelerden etkilenen ülkeler, ABD ile ikili müzakerelere girmeyi veya ayrımcı olarak değerlendirilen düzenlemeleri kaldırmayı değerlendirecek. Ancak çözüm uzun süre sağlanamazsa, çok uluslu şirketlerin yerleşik oldukları ülkeleri veya finansal varlıklarının bulunduğu ülkeleri değiştirmeleri, ABD’deki operasyonlarını genişletip sınır ötesi genişlemeyi daraltmaları belirli ABD operasyonlarını sonlandırmaları veya devretmeleri söz konusu olabilir.
*Ateş Konca'nın Capital Dergisi için hazırladığı yazıdan alınmıştır.