İşverenler tarafından çalışanlara yemek yardımı desteği sağlanması; herhangi bir yasal zorunluluğa dayanmadığı gibi iş akdinin işverene yüklediği yükümlülükler arasında da yer almamaktadır. Bu kapsamda çalışanın emeğinin karşılığından ziyade sosyal destek kapsamında sağlanan menfaatlerin bir parçası olarak kabul edilir. Ancak diğer sosyal destekler gibi süreklilik kazandığında ise bir çalışma koşulu haline gelmekte ve çalışan onayı olmadan tek taraflı olarak uygulamadan vazgeçilememektedir. İşverence çalışanlara yapılabilecek yemek yardımları uygulamada aşağıdaki şekillerde olabilmektedir.
I. Çalışanlara işyerinde veya işyerinin müştemilatında yemek verilmesi,
II. Yemek hizmeti satın alınarak çalışanlara işyerinde veya hizmetin satın alındığı işletmede yemek hizmeti sunulması,
III. Çalışanlar için üçüncü kişilere yemek kuponu, yemek kartı, yemek çeki vb. araçlarla fatura karşılığı yemek bedeli ödenmesi,
IV. Çalışanlara yemek parası adı altında nakden ödeme yapılması,
V. Aynı işyerinde çalışan bazı sigortalılara işyerinde veya müştemilatında, bazı sigortalılara da yemek verme hizmetini sağlayan yerlerde yemek verilmesi.
Bu belirtilen yöntemlerin hepsinde işveren açısından amaç aynı olsa dahi, her bir yöntemin gelir vergisi stopajı ve sosyal güvenlik primleri açısından farklı sonuçları ortaya çıkabilmektedir. Makale konumuz özelinde iş bu yazıda yemek yardımlarının nakit ve özellikle yeni yeni piyasada görülen banka yemek yardımı hesap ve kartları ile ödenmesi halinde SGK istisnalarının hem ödeme yöntemi hem harcama içeriği yönünden etkileri üzerinde durulacaktır.
Yemek yardımının ödenmesi noktasında yeni bir ödeme yöntemi olarak yemek kartları haricinde elektronik para (e-para) kuruluşu ve bankaların yemek yardım mevduat hesapları/cüzdanları gibi araçlarının da uygulamaya geçtiğini görmekteyiz. Banka ve e-para yemek mevduat hesabı/cüzdanı uygulamasında ilgili finans kurumları tarafından kendi veya müşteri şirket çalışanları adına ayrı bir yemek yardım mevduat hesabı açılmak suretiyle bu hesaba tanımlı olarak çalışanlara bir banka kartı ve/veya ödeme kartı verilmektedir. Söz konusu hesabın ve kartın nakit çekim, eft/havale gibi para transferlerine kapalı olduğu, hesaptaki bakiyenin yalnızca banka/ödeme kartı ile kullanılabildiği ancak hesaptaki karta bağlı bakiyelerin sadece yemek hizmeti veren işletmelerde değil, tüm işletmelerde (kozmetik, giyim, teknoloji, turizm, sağlık, alkol ve tütün ürünleri, gıda, vb.) ve tüm POS’larda kullanılacak özellikte yani harcama noktaları bakımından sınırlandırılmamış olduğu ve söz konusu kartlara istisna tutarında veya istisna tutarının üzerinde nakit yüklenebileceği anlaşılmaktadır.
Tüm bu farklı ödeme yöntemlerinin SGK prim istisnası bakımından risk oluşturup oluşturmadığının tespiti önemli hale gelmiştir.
Temel sorun alanları
a. Yemek yardım mevduat hesabına ya da dijital cüzdanına dayalı banka ve ödeme kartlarına işverenler tarafından çalışanları adına yemek yardımı adı altında yapılan ödemeler ayni yardı mı nakit ödeme mi sayılacak?
b. Söz konusu banka hesabı/e-para hesabı/cüzdanı ve kartlarına yüklenen yemek bedellerinin günlük asgari ücretin %23,65’ine kadar sigorta priminden istisna tutulabilmesi yalnızca yemek yenilmesi şartına mı bağlı?
c. Aylık istisna tutarına eşit/daha az ya da daha fazla şeklinde farklı tutarlarda olmak üzere işverenler tarafından çalışanlar adına söz konusu hesap/cüzdan ve kartlara yüklenen meblağların yemek dışı kullanımı halinde (market, giyim, teknoloji..vb) sadece yemek yenen miktarın günlük asgari ücretin %23.65’ine kadar istisna kapsamına alınıp alınmayacağı, kısmi yemek + kısmi yemek dışı için kullanım halinde dahi istisna limitine kadarki yemek harcamalarının primden istisna edilip edilmeyeceği ve yemek harici kullanımların istisna sınırı gözetmeksizin prime tabi tabi olup olmayacağı,
hususlarına değinilecektir.
SGK’nın son yaklaşımı
11.11.2022 tarihli ve 32010 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile; “İşverenlerce; İşyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi şartıyla, yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin, günlük asgari ücretin Kurum Yönetim Kurulunca belirlenen oranının fiilen çalışılan gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak tutarı, ... prime esas kazanca dahil edilmez.” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu değişikliğe istinaden SGK Yönetim Kurulunca alınan 17.11.2022 tarihli ve 2022/323 sayılı Karar ile yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin, günlük brüt asgari ücretin yüzde 23,65’inin prime esas kazançtan istisna tutulmasına karar verilmiştir.
Bu kapsamdaki uygulamaya ilişkin usul ve esaslar ise 2022/22 sayılı SGK Genelgesinde açıklanmıştır. Ancak SGK’nın mezkür Genelgesi nakit yemek yardımlarının kullanım şeklini tam olarak açıklamamakta, konuya ilişkin uygulamada ortaya çıkan belirsizliklerin netleştirilmesi ihtiyacı hala devam etmektedir.
Söz konusu belirsizliklerin giderilmesini teminen (SGK’dan da teyitli şekilde) son duruma ilişkin görüş ve önerilerimizi üç farklı alt başlıkta toparlar isek;
Değerlendirmelerimiz
I. Yemek yardım mevduat hesabına dayalı banka kartlarına ve e-para kuruluşlarının ödeme kartlarına işverenler tarafından çalışanları adına yemek yardımı adı altında yapılan ödemeler NAKİT ödeme kapsamında sayılmaktadır.
İşverenler tarafından çalışanlarına uzaktan veya işyerinde fiilen iş gördükleri günler için sosyal destek kapsamında yemek desteği verilmektedir. Fiili yemek sağlanması hizmetinin yanında çalışanların banka veya e-para hesabına ödeme yapmak veya yeni uygulamaya başlanması gündemde olan yemek yardım mevduat hesabı açılmak suretiyle çalışanlara banka kartı veya e-para kuruluşlarının çıkarttığı ödeme kartları sağlama şeklinde nakit ödeme/yükleme yapan işverenlerin bu yardımları ayni destek değil nakdi yardım kabul edilecektir. Bu kapsamda ödeme yönteminin farklılığına bakılmaksızın yemek yardım mevduat hesabına dayalı banka kartlarına ve e-para hesabı ve ödeme kartlarına işverenler tarafından çalışanlar adına yemek yardım adı altında yapılan ödemeler nakit ödeme kapsamında olup, günlük istisna sınırını aşan tutarlar prime esas kazanca tabi olacaktır.
II. Söz konusu e-para ve banka hesabı ile bunların kartlarına yüklenen yemek bedellerinin günlük asgari ücretin %23,65’ine kadar sigorta priminden istisna tutulabilmesi için söz konusu kartların yalnızca yemek yenilmesi amacıyla kullanılması gerekir.
2022/22 sayılı Genelge ve SGK’nın görüşü uyarınca yemek yardım mevduat hesabı ve kartları ile e-para hesaplarına ve kartlarına yüklenen yemek bedellerinin de istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için yalnızca yemek yenilmesi amacıyla kullanılması gerekmektedir. Bu anlamda Market veya diğer sektörlerde yemek dışı kullanımı SGK tarafından kabul edilmemektedir.
III. Aylık istisna tutarına eşit/daha az veya daha fazla şeklinde farklı tutarlarda olmak üzere işverenler tarafından çalışanlar adına söz konusu e-para ve banka hesabı ile bunların kartlarına yüklenen meblağların yemek dışı kullanımı halinde (market, giyim, teknoloji..vb) sadece yemek yenen miktarın günlük asgari ücretin %23.65’ine kadarki kısmı istisna kapsamına dahil edilecek, kısmi yemek + kısmi yemek dışı için kullanım halinde dahi istisna söz konusu limit ile geçerli olacaktır. Yemek dışı kullanım tespiti işverence sağlanan tüm yemek desteklerini SPEK matrahına dahil etmeyecektir. Ancak istisnaya tabi tutulmasına rağmen %23.65 içinde kalan yemek harici kullanımlar ise geçmişe dönük olarak resen prime esas kazanca tabi olacaktır.
Yemek istisna uygulamasında SGK bakımından farklı ödeme yöntemleri arasında bir farklılık bulunmamaktadır. Yemek yardım banka mevduat hesabı, e-para hesabı ve bu hesaplara bağlı kartlara yüklenen meblağların hem yemek yenilmesi hem de yemek dışı kullanımının söz konusu olması halinde bunun ayrımının tespit edilebilmesi/yapılabilmesi (işyeri kayıtlarından, harcama kayıt ve belgelerinden, hizmet sözleşmesi, sigortalı ücret bordrosundan vb.) kaydıyla sadece yemek yenilen kısım/tutar belirlenen şartlar dahilinde istisna kapsamında değerlendirilecektir. Ancak; söz konusu hesaplara veya kartlara yüklenen meblağların yemek yenilmesi amacıyla kullanıldığının SGK denetim elemanları tarafından fiili veya kayden tespit, kamu idarelerinin denetim elemanları veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge ve bilgilerden anlaşılamaması halinde sigortalının ilgili hesaplarına yüklenen tutarların ek bir ücret olarak değerlendirilmesi ve söz konusu ödemelerin tamamının prime esas kazanca tabi tutulması söz konusu olacaktır.
Bu son madde de dikkat edilmesi gereken konu esasen bu tür ödeme araçları ile sağlanan yemek desteğinin sadece yemek hizmetleri için kullanılması, örneğin MARKET harcamaları için kullanıldığının tespiti halinde bu kullanımlar istisna kabul edilmeyecektir. Eğer ayrıştırılabiliyorsa (kısmi yemek-kısmi yemek dışı harcama) yemek yenen tutarlardan istisna sınırı içinde kalanların prime esas kazanç dışında kalacağı tabidir.
Bir diğer önemli konu da denetime tabi olunması halinde yemek harcaması ya da yemek dışı harcamaların ayrıştırılması için BELGELENDİRME ve İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İŞVERENLERE YÜKLENMİŞ olmasıdır. İşveren tarafından çalışanının hesabına aktarılan ancak yemekte kullanıldığı belgelendirilemeyen ödemelerin tamamı ücret olarak kabul edilecek ve böylece limiti aşmayan kısmın da tamamen prime tabi tutulacaktır. Ancak belgelendirme ile ispat edilebilirse yemek ve yemek dışı kullanım halinde sadece yemek kısmı istisna limitleri kapsamında primden muaf olmaya devam edecektir. Bu notada harcamaların faydalanıcı inisiyatifine bırakılması işverenler için bir risk unsuru olarak varlığını korumaktadır. Bu konuda nakitte olduğu gibi istisna rakamları dahilinde yemek-yemek dışı kullanım konusunun yeniden gözden geçirilmesi sigortalı ve işverenler için kaygıyı ortadan kaldıracaktır.