Anlaşma primleri halen yüklü miktarlardayken; şirketlerin, yeteneklerini daha iyi kullanmak ve bozulmayı önlemek için M&A'in ötesinde ortaklıklar ve harici inovasyon modellerini kullanıma almanın yollarını düşünmeleri gerekiyor. Özellikle de; çoğu şirketin gelecekte değer yaratabilecek, veri odaklı ve dijital teknolojilere yeterince yatırım yapmayışı; bu durumu, dijital alanlar için geçerli kılıyor.
Günümüzde dijital anlaşmalara vurgu yapılmaması; hasta sonuçları, klinik verimlilik ve maliyet ölçümünün değer önermelerinin daha merkezi hale gelmesi ile birlikte; birçok şirketin, gerçek dünya faydalarını göstermeye destek olacak yeteneklere kaynak sağlamaya çalıştığı anlamına geliyor. Bu nedenle; yaşam bilimleri şirketleri, sağlık ekosistemindeki yeni veya mevcut paydaşlarla ortaklıklara öncelik vermeli.
Bayer AG, Yönetim Kurulu Üyesi ve Tıbbi Ürünler Bölüm Başkanı Stefan Oelrich; 'halihazırda derin iç araştırma yetenekleri olmadığı sürece; kuruluşlarımız dışında geliştirilen hedefler, şirket içinde geliştirilenlerden genellikle daha farklı ve (dolayısıyla) daha değerlidir' diyor.
İşbirliklerinin, geleneksel sahip olma modellerinden; analitik beceriler ve veriler de dahil tüm kaynakların farklı taraflar arasında paylaşılma şekline bağlı olarak, risk ve ödül veren yapılara taşınması gerekiyor.
Bu ortaklıkları oluşturmak anlayış değişikliği gerektiriyor. Şirketler; sadece fikri mülkiyete sahip olmakla kalmayıp, aynı zamanda sağlık hizmetleri deneyimini, klinik kararları ve/veya sonuçları geliştiren kritik verilere erişebildikleri için başarılı olacaklar.