Sosyal Güvenlik ve İş Mevzuatı Hizmetlerine ait makale banner görseli

Çalışma Hayatında Gündem | Mayıs

      Vergi Hizmetleri > Sosyal Güvenlikte Gündem > Makaleler > Vergide Gündem makaleleri > 2021 > Mayıs
Dr. Hakkı Demirci profil fotoğrafı.

Dr. Hakkı Demirci

Direktör

Sosyal Güvenlik ve İş Mevzuatı Hizmetleri

    Değerli okurlarımız; geçtiğimiz nisan ayı içerisinde iş ve sosyal güvenlik alanında yaşanan gelişmelere baktığımızda; daha önce uzatılmayacağı açıklanan kısa çalışma ödeneği desteğinin yeniden artan pandemi nedeniyle üç ay daha uzatıldığını görüyoruz. 

    7316 sayılı Kanun ile yeme-içme sektörü ağırlıklı olmak üzere kimi işverenlere ve sigortalılara sigorta primi ve nakdi ücret desteği sağlanmıştır. Ayrıca geçmişe dönük istihdam teşviklerinden faydalanma uygulamasına son verilmiştir. Teknoloji geliştirme bölgelerinde net ücret ile çalışanların sigorta primine esas kazanç hesaplamaları değişmiştir. Bunun dışında işten ayrılış nedenleri arasında yer alan ve kamuoyunda tartışmalara neden olan Kod:29 uygulaması değişmiştir. 

    Yargı köşemizde bu ay iki yargı kararına değineceğiz. İşçinin iş yeri ortamında başka bir çalışanı öpmeye çalışmasının iş yeri kurallarına ve genel ahlak kurallara aykırı olduğu ile işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için taraf işçi sendikasına üye olması veya sendikaya dayanışma aidatı ödemesi gerektiği konusundaki yargı kararına dikkatinizi çekmek isteriz. 

    Gelişmelerin detayları aşağıda yer almaktadır.

    A. SGK köşesi

    1. Kısa çalışma ödeneğinin süresi 30.06.2021 tarihine uzatıldı. 

    23 Nisan 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 3910 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yeni covid-19 nedeniyle dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlar kapsamında, zorlayıcı sebep gerekçesi ile 31.01.2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) kısa çalışma başvurusunda bulunmuş olan işyerleri için kısa çalışma ödeneği süresi 01.04.2021 tarihinden itibaren başlamak üzere 30.06.2021 tarihine kadar tüm sektörler için 3 ay uzatılmıştır.

    2. 7316 sayılı Kanun ile iş ve sosyal güvenlik mevzuatında yapılan düzenlemeler 

    22.04.2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7316 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 6’ncı, 7’nci, 9’uncu ve 10’uncu maddelerinde yapılan düzenleme ile sosyal güvenlik mevzuatında yer alan teşvik, destek ve ödenekler konusunda değişiklikler yapılmıştır. 

    2.1.Tüm sektörler için nakdi ücret desteği tutarları 2021 yılı Nisan ayı ve sonrası için günlük 50 TL’ye yükseltilmiştir. Ayrıca daha önce bu ödemelerden yapılan damga vergisi kesintisi de 30/04/2021 tarihinden sonra yapılacak ödemeler için kaldırılmıştır. Bunun dışında NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasına göre aşağıda belirtilen faaliyet sektörlerinde yer alan işyerlerinde 2021 yılı Mart ayında/döneminde iş sözleşmesi bulunan sigortalılardan 4857 sayılı Kanun’un geçici 10’uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılanlara, işe giriş tarihine bakılmaksızın (birinci fıkradaki diğer şartları taşımaları halinde) 2021 yılı Nisan ve Mayıs ayları için nakdi ücret desteği verilecektir. (Diğer sektörlerde nakdi ücret desteği ancak 17.04.2020 tarihinden önce iş akdi bulunan sigortalılara ödenmektedir).

    2.2. Yandaki tabloda belirtilen faaliyet kodlarında faaliyet gösteren özel sektör işyerlerinde 1/4/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2021 yılı Mart ayına/dönemine ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılar için 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarında prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanacak SGK primlerinin tamamı mahsuben işsizlik fonundan karşılanacaktır. Bu destekten faydalanmak için ilgili muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içerisinde verilmesi, primlerin yasal süresinde ödemesi, SGK’ya borç olunmaması (yapılandırma hariç), kayıt dışı – sahte sigortalı tespit edilmemesi gerekmektedir. 

    2.3. Hastalık ve analık sigortasından ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneğine esas günlük kazancın hesabında değişiklik yapılmıştır. 

    Mevcut durumda geçici iş göremezlik ödeneği hesaplaması, sigortalının son 3 ay ortalama prime esas kazanç tutarları üzerinden yapılmakta idi. Yapılan düzenleme ile geçici iş göremezlik ödeneği hesaplamasında ikili bir düzenlemeye gidilmiştir: a. İlk olarak, hastalık ve analık ödenek hesabında son üç ay yerine artık sigortalının son 12 ayda bildirilen prime esas kazançları esas alınacaktır. b. Eğer iş göremezliğin başladığı tarihten önceki son bir yıl içinde 180 günden az kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olanlar için ise hastalık ve analık ödeneğine esas alınacak günlük kazanç, iş göremezliğin başladığı tarihteki günlük prime esas kazanç alt sınırının iki katını geçemeyecektir.

     

     

     

     

     

    2.4. İstihdam teşviklerinden faydalanmada geçmişe dönük başvuru imkânı ortadan kalktı.

    Mevcut durumda faydalanılmayan veya eksik faydalanılan sosyal güvenlik prim teşviki, destek ve indirimlerinden en çok 6 ay geriye dönük olarak yararlanabilmekte iken yapılan değişiklik ile bu uygulamaya son verilmiştir. 01.05.2021 tarihinden sonra teşviklerden sadece cari olarak faydalanılabilecek, unutulan/eksik faydalanılan teşvikler için geçmişe dönük kanun numarası değişiklik talebinde bulunulamayacaktır. 

    3. İşten ayrılış nedenleri arasında yer alan Kod:29 değişti. 

    Bilindiği üzere sigortalının işten ayrılış nedeni (kodu) alanına hizmet akdi sona eren sigortalının Kanun, 4857 sayılı Kanun ve 4447 sayılı Kanun’un 51’inci maddesine uygun işten ayrılış nedeni işaretlenmektedir. 

    SGK tarafından 01.04.2021 tarih ve 2021/9 sayı ile yayımlanan Genelge ile işten çıkış kodları yeniden düzenlenmiştir. 

    Yapılan değişiklikler; 

    "29- İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih" kodu çıkarılmış ve "41-" nolu koddan sonra gelmek üzere yandaki kodlar eklenmiştir

    4. Teknoloji geliştirme bölgelerinde net ücret ile çalışanların sigorta primine esas kazanç hesaplamaları değişti. 

    Bilindiği üzere 4691 sayılı Kanun kapsamında teknoloji geliştirme bölgesinde (Teknopark ya da Teknokent) çalışan ArGe, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri için gelir vergisi istisnası uygulandığından, net ücret sistemine göre çalıştırılan sigortalıların brüt ücretleri (prime esas kazançları) hesaplanırken gelir vergisi ve damga vergisi dikkate alınmamakta idi. Bu şekilde bölgede çalışan AR-GE tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31/12/2023 tarihine kadar her türlü vergiden müstesnaydı. 

    Ancak; 03/02/2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7263 sayılı “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 7’nci maddesine eklenen hüküm ile uygulamada değişikliğe gidilmiştir. Ayrıca konu hakkında SGK tarafından 31.03.2021 tarih ve 2021/8 sayılı genelge yayımlanmıştır. 

    4691 sayılı Kanun kapsamında Ar-Ge tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisi verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilecektir. Böylece 5746 sayılı Kanun kapsamında net ücret sistemine göre çalıştırılan ArGe, tasarım ve destek personelinin brüt ücretlerinin hesaplama şekli 4691 sayılı Kanun kapsamındaki Ar-Ge tasarım ve destek personeli bakımında da uygulanacaktır. 

    Sonuç olarak;

    4691 sayılı Kanun kapsamında Ar-Ge tasarım ve destek personelini için artık gelir vergisi istisnası uygulanmadığından, net ücret sistemine göre çalıştırılan sigortalıların brüt ücretleri (prime esas kazançları) hesaplanırken gelir vergisi ve damga vergisi dikkate alınacaktır. Kanun hükmü 03/02/2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiğinden, 4691 sayılı Kanun kapsamında net ücret sistemine göre çalıştırılan Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin brüt ücretlerinin yukarıda açıklanan şekilde hesaplanması 2021/ Şubat ve sonrası için söz konusu olacaktır.

    B. Yargı köşesi

    1. İşçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için taraf işçi sendikasına üye olması veya sendikaya dayanışma aidatı ödemesi gerektiği 

    Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Esas Numarası: 2020/3228, Karar Numarası: 2020/19851 Karar Tarihi: 23.12.2020 

    Özeti: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gereğince işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma taraf işçi sendikasına üyelikle veya sendikaya dayanışma aidatı ödemekle mümkündür. Davacı işçinin baştan itibaren davalı işverenin işçisi sayılması gerektiğinin tespitine yönelik karar isabetlidir. Ancak, davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği veya dayanışma aidatı ödeyerek faydalanma talebi yok ise anılan toplu iş sözleşmesinden faydalanması olanaklı değildir. Davacı sendikaya üyelik tarihinin 18.01.2016 olduğunu söylediğinden; öncelikle ilgili sendikadan sendika üyelik fişi getirtilmeli, üyeliğinin işverene bildirilip bildirilmediği araştırılmalı, bu durum sabit ise davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücretine, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre hesaplanacak olan fark ücret ve ilave tediye alacakları hesaplanmalıdır. Toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği bulunmayan ve dayanışma aidatı da ödemeyen işçi bakımından ise, davalı işveren işyerinde sendikasız emsal işçi bulunmadığına göre fark ücret alacağı talebi reddedilmeli, bu takdirde ilave tediye alacağı yönünden de davacının fiilen ödenen ücreti üzerinden yapılan hesaplama esas alınarak hüküm kurulmalıdır. 

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Davacı isteminin özeti:

    Davacı vekili, müvekkilinin 19/06/2015 dönemine kadar olan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının Eskişehir 2. İş Mahkemesi’nin 2015/206 esas 2016/175 karar sayılı kararı ile ödendiğini, 20/06/2015 sonrası döneme ait ödeme yapılmadığını ileri sürerek ücret farkı ve 6772 Sayılı Yasaya göre ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 

    Davalı cevabının özeti: 

    Davalı vekili, davacının ihale alan firmanın çalışanı olduğunu, numune alma ve hazırlama işinin asıl işin parçası olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 

    İlk derece mahkemesi kararının özeti: 

    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile dava dışı alt işveren arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının kabulüne karar verilmiştir. 

    İstinaf başvurusu: İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur. 

    Bölge Adliye Mahkemesi kararının özeti: 

    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353-(1) b 1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir. 

    Temyiz başvurusu: 

    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir

    Gerekçe

    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 

    2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı noktasında toplanmaktadır. 

    6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39. maddesi gereğince işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma taraf işçi sendikasına üyelikle veya sendikaya dayanışma aidatı ödemekle mümkündür. 

    Somut olayda; davacı işçinin baştan itibaren davalı işverenin işçisi sayılması gerektiğinin tespitine yönelik karar isabetlidir. Ancak, davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği veya dayanışma aidatı ödeyerek faydalanma talebi yok ise anılan toplu iş sözleşmesinden faydalanması olanaklı değildir. 

    Davacı sendikaya üyelik tarihinin 18.01.2016 olduğunu söylediğinden; öncelikle ilgili sendikadan sendika üyelik fişi getirtilmeli, üyeliğinin işverene bildirilip bildirilmediği araştırılmalı, bu durum sabit ise davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücretine, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre hesaplanacak olan fark ücret ve ilave tediye alacakları hesaplanmalıdır. 

    Toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği bulunmayan ve dayanışma aidatı da ödemeyen işçi bakımından ise, davalı işveren işyerinde sendikasız emsal işçi bulunmadığına göre; fark ücret alacağı talebi reddedilmeli, bu takdirde ilave tediye alacağı yönünden de davacının fiilen ödenen ücreti üzerinden yapılan hesaplama esas alınarak hüküm kurulmalıdır. 

    Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 

    Sonuç: 

    Temyiz olunan ilk derece mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden bölge adliye mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

    2. İşçinin iş yeri ortamında başka bir çalışanı öpmeye çalışmasının iş yeri kurallarına ve genel ahlak kurallara aykırı olduğu 

    Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Esas Numarası: 2016/33799, Karar Numarası: 2020/19760, Karar Tarihi: 23.12.2020 

    Özeti: 

    Davalı iş yerinde satış temsilcisi olarak görev yapan davacı işçinin aynı işyerinde bulunan kadın çalışan ile duygusal ilişki içine girdiği, en son olarak kadın çalışanı iş yerinde öpmeye çalıştığı, bu durumun güvenlik kameraları tarafından kaydedildiği, duruma güvenlik kameralarının kaydı nedeni ile vakıf olan davalı işverenin davacı işçiyi bu fiili nedeniyle işten çıkarttığı anlaşılmaktadır. Özel hayat ve özel hayatın gizliliği kuralı iş yerinde ve başka bir çalışana karşı alenen yapılan fiili kapsamaz. Feshe konu edilen davranış kadın işçi tarafından da savunma tutanağında kabul edilmişken, davacı işçinin iş yeri ortamında başka bir çalışan ile yukarıda açıklanan şekilde bir olay yaşaması iş yeri kurallarına ve genel ahlak kurallara aykırı olduğundan davalı işveren feshi haklıdır. 

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 

    Davacı isteminin özeti: 

    Davacı vekili, davalı işyerinde 28.12.2001-19.06.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin işverence hiçbir haklı neden ve gerekçe göstermeksizin 19.06.2013 tarihinde sona erdirildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 

    Davalı cevabının özeti: 

    Davalı vekili, davacının müvekkili İşyerinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında göründüğü kadar çalıştığını, çalıştığı mağazada birlikte çalıştığı kadın ile aralarında gönül ilişkisi ve ahlaka mugayir davranışlarının mağaza müdürünün dikkatini çekmesi ve işyerinde bu konunun konuşulur olması üzerine yapılan inceleme ve kamera incelemelerinde davacı ile kadın arkadaşının olumsuz davranışlarının saptandığını, bunun üzerine çalışanlardan savunma istendiğini, o dönemde davacının izinde olması sebebiyle sözlü istendiğini, diğer çalışanınsa savunmasında iddiaları doğrulaması ve kamera kayıtlarına istinaden keşide edilen ihtarname ile davacının iş akdinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeniyle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. 

    Mahkeme kararının özeti

    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 

    Temyiz

    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 

    Gerekçe: 

    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 

    2- Uyuşmazlık, davalı tarafından iş aktinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, kıdem ve ihbar tazminatına davacının hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır;

    Dosyadaki; bilgi ve belgelerden davalı iş yerinde satış temsilcisi olarak görev yapan davacı işçinin aynı işyerinde bulunan kadın çalışan ile duygusal ilişki içine girdiği, en son olarak kadın çalışanı iş yerinde öpmeye çalıştığı, bu durumun güvenlik kameraları tarafından kaydedildiği, duruma güvenlik kameralarının kaydı nedeni ile vakıf olan davalı işverenin davacı işçiyi bu fiili nedeniyle işten çıkarttığı anlaşılmaktadır. 

    Özel hayat ve özel hayatın gizliliği kuralı iş yerinde ve başka bir çalışana karşı alenen yapılan fiili kapsamaz. Feshe konu edilen davranış kadın işçi tarafından da savunma tutanağında kabul edilmişken, davacı işçinin iş yeri ortamında başka bir çalışan ile yukarıda açıklanan şekilde bir olay yaşaması iş yeri kurallarına ve genel ahlak kurallara aykırı olduğundan davalı işveren feshi haklıdır. 

    Açıklanan nedenle Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir.

    Sonuç:

    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/12/2020 günü oybirliğiyle karar verildi.

     

    Kaynak: https://www.vergidegundem.com/files/ebooks/2021/may/files/downloads/VG_Mayis2021.pdf