12 dakika okuma süresi 9 Ağu 2022
Eğreltiotu halkasının ayrıntıları

Değer odaklı sürdürülebilirliği sağlamak için CSO’lar ile iş birliği yapılmalı

12 dakika okuma süresi 9 Ağu 2022

Yönetim Kurulları, CSO’lar ile iş birliği yaparak organizasyonların Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) faydalarını fark etmelerine ve riskleri azaltmalarına destek olabilir.

Özet
  • ESG’yi değer yaratmanın merkezine koyarak, organizasyonların rekabet üstünlüğü sağlamasına destek olmada Sürdürülebilirlik Baş Sorumlusunun (CSO) rolü çok önemlidir.
  • CSO’ların, etkili olmak için yönetim kurulu ile sembiyotik bir ilişkiye sahip olması gerekir. Ancak EY araştırmaları, bu ilişkinin hala gelişmekte olduğunu gösteriyor.
  • CSO’lar ve yönetim kurulları, birbirini üç şekilde destekleyebilir: CSO’nun rolünü artırmak, ESG ajandasına öncelik vermek ve verilerin açıklanması için etkili süreçler geliştirmek.

Organizasyonlar, çevresel, sosyal ve yönetişime (ESG) bir yan faaliyet, kurumsal sosyal sorumluluğun bir uzantısı olarak bakıyordu. Günümüzde ise ESG, strateji ve operasyonlarının tamamlayıcısı  ve paydaşlarıyla sosyal mutabakatlarının bir parçasıdır. İyi uygulanırsa, aynı zamanda büyük bir ticari ve büyüme fırsatını da temsil eder. Sonuç itibarıyla, organizasyonlar ve yönetim kurulları artık “Neden sürdürülebilir olalım?” diye sormuyor, “İşletmem sürdürülebilirlik ile nasıl değer yaratabilir?” diye soruyor.

CSO veya sürdürülebilirlik lideri, bu soruyu yanıtlamada önemli rol oynar. Değer odaklı sürdürülebilirlik olarak adlandırdığı konuyu açıklamada yol gösterir. Bu rol, bir organizasyonda ESG’nin tam kapsamından doğrudan sorumlu olmayabilir, ancak tanımladığımız stratejik zorunluluk ve birçok organizasyonun karşı karşıya olduğu raporlama beklentileri ile, işletme açısından giderek daha kritik hale gelmektedir.

Hal böyle olunca, hem rol hem de teşvik ettiği ESG ajandası, kurulun tam desteğini almalıdır. Ancak son EY araştırması, genel itibarıyla kurullar ve müşteri deneyimi sorumluları arasında bir iletişim, ortak anlayış ve öncelik belirleme eksikliği olduğunu gösteriyor. Son zamanlarda yapılan EY araştırmasında, önde gelen Avrupa şirketlerinin direktör ve üst düzey yöneticilerinin yaklaşık %43’ü, uzun vadeli değer sağlamak için yönetim kurullarının ESG faktörlerini tam entegre etme taahhüdü eksikliğinden önemli bir zorluk bahsetti.

“Yönetim Kurulu" serimiz, kurulların çok önemli ilişkileri güçlendirmek için atabilecekleri uygulanabilir adımlar önermektedir. Yönetim Kurulu ve Risk Sorumlusu (CRO) arasındaki dinamiği inceledikten sonra, bu içeriğimizde kurullar ve CSO’ların birbirini nasıl daha iyi destekleyebileceğini inceliyoruz. Bu süreçte, yönetim kurulları ve CSO’ların kendileri ve büyük ölçekte organizasyonlar için nasıl daha iyi sonuçlar elde edebileceğini göstermek için, EY uzmanları ve seçilen müşterilerle yapılan görüşmelerin yanı sıra araştırma yoluyla elde ettiğimiz fikirleri de kullanıyoruz.

  • CSO’nun rolü

    CSO’lar, organizasyonun sürdürülebilirlik olgunluğu düzeyini belirlemek için çalışır. Bu, kendisi ve tedarikçilerinin karbon referans değerini ve de ESG çabalarının toplumsal fayda sağlama boyutunu içerir.

    Ayrıca, hangi ESG alanlarına öncelik verileceğinin belirlenmesinde CEO’yu destekler ve akabinde paydaşları korumak ve değer yaratmak için bunları iş stratejisine dahil ederler. Giderek artan bir şekilde, bu alanlar tedarik zinciri uygulamaları ve iş gücü çeşitliliği ve katılımı dahil olmak üzere daha geniş ESG konularını içermektedir.

    CSO, ayrıca bir sürdürülebilirlik eylem planı tanımlamak ve sürdürülebilirliği operasyonel hale getirerek, her işlevin bekleneni yerine getirmesini sağlamaktan sorumludur. Plan, ESG’nin gerçek maliyeti ve fırsatlarını finansal açıdan uygun şekilde ölçmelidir. Son olarak, ESG aktivizminin yükselişiyle, organizasyonun hassas noktalarının neler olduğunu anlamak ve bu riskleri azaltmak için stratejiler oluşturmak CSO’nun işidir.

    Bununla beraber, bir organizasyonda ESG’nin tüm kapsamından doğrudan tek bir kişinin sorumlu olmayacağı açıktır. Bu nedenle CSO’lar, belirli alanların sorumluluğunu bireyler veya ekiplere devrederek, bu kaynaklardan bilgi toplar ve yönetim kurulu ve yönetim ekibi için stratejik açıdan en alakalı olanı sunar. Bu bağlamda rol, sürdürülebilirlik ve iş stratejisi arasında bir köprü görevi görür.

Singapur'da bir otoyolun üzerinden bir doğa köprüsü geçiyor
(Chapter breaker)
1

Bölüm 1

ESG global olarak organizasyonlar için stratejik bir zorunluluk haline geldi

ESG’ye odak arttıkça, yönetim kurulu ile sürdürülebilirlik lideri arasındaki sembiyotik bir ilişkiye duyulan ihtiyaç da arttı.

Birçok organizasyonun sektörlerindeki öncelikleri yansıtan iddialı ESG hedeflerini koymalarıyla, COVID-19 pandemisi ve COP26 stratejik zorunluluğu daha da artırdı. Örneğin, şu anda EY olarak, Ocak 2021’de koyduğumuz 2025 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşma yolunda ilerliyoruz.

Çok şükür ki, bu artan farkındalık çevresel sürdürülebilirlikle sınırlı değildir. Bir EY anketine göre, Finans Baş Sorumluları (CFO’lar) ve finans liderlerinin yaklaşık %84’ü, pandeminin paydaşlardan, şirketlerinin toplumsal etki ve kapsayıcı büyümeyi de sağlayacağı yönündeki beklentilerini artırdığını söyledi.

2021 EY Global Kurumsal Raporlama Anketi

84%

Ankete katılanların %84’ü, pandeminin şirketlerinin toplumsal etki ve kapsayıcı büyümeyi de başaracağı yönündeki beklentileri artırdığını söyledi.

EY Sürdürülebilirlikten Sorumlu Küresel Başkan Yardımcısı Steve Varley’in gözlemlediği gibi: “Artık sadece mükemmel bir ürünü, mükemmel bir fiyata yaratmak yeterli değil. İşletmenizin yanı sıra çalışanlarınız, tedarikçileriniz ve topluluklarınızı korumaz ve onlar için değer yaratmazsanız, işinizi bunu yapan rakiplerinize kaptırırsınız.”

Büyük kazançlar mümkündür, ancak büyük kayıplar da mümkündür.

EY araştırması, Avrupalı liderler ve kurulların bu baskılara cevap vermenin potansiyel faydalarının farkında olduğunu gösteriyor. Ankete katılanlar, “ESG bilincine sahip tüketicilerin sağladığı gelir artışından”, ESG faktörlerini kurumsal stratejiye dahil etmenin temel avantajı ve her şeyin ötesinde risklere dayanıklılık olarak bahsettiler.

Aynı zamanda, yönetim kurulları ve yönetim ekipleri, bir ESG başarısızlığının bedelinin yüksek olduğunun da farkındadır. AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (CS3D) gibi girişimler yürürlüğe girmeden önce bile, bir organizasyonun tedarik zincirindeki çalışma koşullarının kötü olduğunun tespit edilmesi, organi itibarında ve nihai kar zarar hanesinde onarılamaz hasara neden olabilir. Ve yönetim kurulları, diğerlerine göre bazı yetki alanlarında sorumluluk riskleri konusunda giderek daha fazla endişe duymaktadır.  

İşletmenizin yanı sıra çalışanlarınız, tedarikçileriniz ve topluluklarınızı korumaz ve onlar için değer yaratmazsanız, işinizi bunu yapanrakiplerinize kaptırırsınız.

Bu kadar riskli ve sonuçların ağır olduğu bir ortamda, giderek daha çok CSO atanmasının veya ESG sorumluluğunun üst düzey bir yöneticiye verilmesinin nedeni açıktır. Ancak, rolün ve yönetim kuruluyla olan ilişkisinin hala gelişmekte olduğu da açıktır.

Örneğin, ESG fırsatlarının farkına varmaları ve risklerini azaltmaya destek olmak için, CSO’ların liderlik masasında bir koltuk, uygun düzeylerde finansman ve net KPI’lar ve raporlama hatları ile stratejik bir şekilde konumlandırılmaları gerekir. Ancak şu anda, araştırmamız bazı organizasyonların bu önemli adımları henüz atmadığını gösteriyor.

Yönetim Kurulları CSO’yu ve CSO’u da yönetimi desteklemek için daha fazlasını yapabilir

Son olarak ve en önemlisi de, CSO’ların yönetim kurulu ile sembiyotik bir çalışma ilişkisine sahip olması gerekir, bu da ESG’yi organizasyonun stratejik yönü ile uyumlu hale getirmek için yakın etkileşimde olmak anlamına gelir. Aynı zamanda, yönetim kurullarının kararlaştırılan hedeflere doğru hızda ulaşmaları için CSO’larını proaktif bir şekilde desteklemeleri anlamına gelir. Böylece, kurulun ESG ajandasını daha iyi anlaması ve devam ettirmesine destek olmak CSO’nun görevidir.

Bu makale için görüştüğümüz sürdürülebilirlik liderleri, genel olarak kuruldan yeterli desteği aldıklarını bildirdi. Ancak yöneticilerin, iklim değişikliği ötesindeki sorunları dikkate alma da dahil olmak üzere ESG konusunda “stratejik karşılıklı bağlılık” sağlamak için daha fazlasını yapabileceklerini kabul ettiler.

Kurullar, doğru yoldan gidiyor gibi görünüyor. İki yıl önceki %15 ile karşılaştırıldığında, günümüzde neredeyse yarısı her toplantıda ESG’yi tartışıyor ve üzerine rapor veriyor. Ancak yönetim kurulu başkanları ve icra görevi olmayanların %68’i, kısa ve uzun vadeli önceliklerin dengelenmesi konusunda liderlik ekibi içinde önemli fikir ayrılıkları olduğunu söyledi. Görüşme yapılanlardan biri, bundan “kar ve amacı dengeleme” olarak bahsetti.

2022 Uzun Vadeli Değer ve Kurumsal Yönetişim Anketi

68%

Ankete katılanların %68’i, kısa ve uzun vadeli önceliklerin dengelenmesi konusunda liderlik ekibi içinde önemli görüş farklılıkları olduğunu söyledi.

Görüşme yapılanlardan alınan fikirlerle beraber bu bulgular, bu ilişkilerdeki olgunluk düzeyinin büyük ölçüde değiştiğini göstermektedir. Ayrıca, yönetim kurulu ve yönetim ekibi arasında kopukluklar olduğunu, CSO (veya dengi) ile daha yakın bir çalışma ilişkisinin bu kopukluğu gidermeye destek olabileceğini de ileri sürüyorlar.

Yağmur ormanlarındaki asma köprüdeden geçen sırt çantalı gezgin
(Chapter breaker)
2

Bölüm 2

Yönetim Kurullarının bir kazan-kazan durumu oluşturmak için CSO’larla iş birliği yapmasının üç yolu

ESG’nin potansiyel kazanç ve kayıpları, CSO’nun yanı sıra yönetim kurulunu da etkiler. Temel konularla ilgilenerek, birbirinin başarılı olmalarına destek olabilirler.

Yönetim Kurullarının CSO’ları (ve tersi) destekleme yollarını, her biri kurullar için uygulanabilir eylemler içeren üç tema altında topladık.

1. CSO rolünü genişletin ve etkinleştirin

Organizasyonların, aslında bunun için atanmış özel bir CSO’ya sahip olmaları gerekmez, ancak birilerini (ideal olarak C-suite) ESG’den sorumlu ve hesap verebilir yapmalıdırlar. Bu kişinin, hem konuyu anlaması hem de organizasyon açısından sonuç vermesi için yönetici düzeyinde etkiye sahip olması gerekir. Aşağıda, yönetim kurullarının CSO veya denginin rolünü etkinleştirmek için atabileceği bazı adımlar verilmiştir:

ESG sorumluluğunu bir kurula (veya kurullara) verin

EY Sürdürülebilirlikten Sorumlu Küresel Başkan Yardımcısı Amy Brachio’nun açıkladığı gibi, uygun yönetişim hayati önem taşır: ‘’CSO rolünün önemini yansıtan yönetişimin devreye sokulması, paydaşlara organizasyonun ESG’yi ne kadar ciddiye aldığı konusunda güçlü bir mesaj gönderecektir.’’

Bu, ESG gözetiminin belirli bir komiteye atanması veya her birinin rolleri ve sorumlulukları açık bir şekilde tanımlanmış kurullar arasında paylaşılması anlamına gelir. Örneğin, konuştuğumuz küresel bir şirket, yönetim kurulu alt kurullarından birinin adını “sürdürülebilirlik” kelimesini içerecek şekilde değiştirdi.

CSO’nun kurul yönetişimi becerisini geliştirin

Yönetim modeli ne olursa olsun, yönetim kurulu CSO’nun ESG’yi denetlemek, ölçmek ve açıklamak için kullanılan yapıları ve nasıl katkıda bulunabileceklerini anlamasına destek olmalıdır. Örneğin, CSO’nun ESG risklerini yönetme ve mevzuata uyma konusunda risk ve bağımsız denetim kurulları ile düzenli toplantılar yapmasını sağlayabilirler.

CSO rolünün önemini yansıtan yönetimin devreye sokulması, paydaşlara organizasyonunESG’yi ne kadar ciddiye aldığı konusunda güçlü bir mesaj gönderecektir.
ESG’nin G’sini başarmak için CSO ile birlikte çalışın

Güçlü yönetişim ve şeffaf iletişim, organizasyonların etik olmasını ve  daha az iyi yönetilen akranlardan daha iyi performans göstermesini sağlamanın anahtarıdır. Varlık yöneticilerinin yönetişime bu kadar önem vermesinin nedeni de budur: 2021 yılında gerçekleştirilen bir Russell Investments Anketinde %80’i, bunun ESG ile ilgili kararlarını yönlendirdiğini söyledi. Ve Insightia’ya göre, 2021’de ESG aktivist taleplerine maruz kalan tüm şirketlerin %67’si yönetişimle ilgili olanlarla ilgileniyordu.

CSO’lar, organizasyonun ESG olgunluk düzeylerini değerlendirerek, aktivistler açısından bir bölgesel odaklanmaya açık noktaları tespit edebilir ve hemen bu riskleri azaltabilirler. Bir ESG akran değerlendirmesi yapmak ve bulguları olumlu değişiklikler yapmak için kullanmak da yardımcı olacaktır. Yönetim kurulları, kazanç talepleri ve daha net temsil materyalleri ile yatırımcılarla etkili bir şekilde iletişim kurmanın yanı sıra, bu tarz bir incelemeyi savunarak aktif bir şekilde destekleyebilir.

ESG’yi yönetici performansının bir ölçütü yapın

Yönetim kurulu, hedeflerini yönetici hizmet bedeli ve teşvik planlarının bir parçası haline getirmek için CSO ve ücret komitesi ile birlikte çalışarak, organizasyonun en yüksek ESG standartlarını destekleme taahhüdünü güçlendirebilir.

2. ESG ajandasına öncelik verin ve birbirinizden bir şeyler öğrenin

Bir CSO’nun başarısı, yönetim kurulu ve yönetim ekibinin düzenli olarak birlikte kaliteli zaman geçirmesine bağlıdır. Farklı değer yaratma fırsatlarının yanı sıra organizasyonun ESG risklerini tartışmak, belirlemek ve üzerinde anlaşma sağlamak için bu zamana ihtiyaç duyarlar. Değerlendirebilecekleri bazı özel eylemler şunlardır:

ESG’yi iş stratejisinin merkezi haline getirmek için CSO ile birlikte çalışın

ESG stratejilerini yönetim kuruluna sunmak ve organizasyon için neden doğru olduğunu anlatmak CSO’nun işidir. Sürdürülebilirlik ve strateji arasında bağlantı kurmak, katılımlarına yardımcı olacaktır. Böylece yönetim kurulu, ESG’nin şuanda, gelecekte ve daha da ilerideki iş stratejisine tam olarak entegre edildiğinden emin olmalıdır.

BP’nin ESG Kıdemli Başkan Yardımcısı Alan Haywood, CSO’ların sürdürülebilirlik ve strateji arasında bağlantı kurmasını tavsiye ediyor. “Günümüz dünyasında enerji geçişinde yol alırken, strateji ve sürdürülebilirlik paralel gidiyor” diyor. ‘’Yönetim kurulunu dahil ederek, ilerlemeyi hızlandırmak için onları aynı çatı, aynı liderlik altında bir araya getirmek faydalı olur.’’

Yönetim kurulunu dahil ederek,ilerlemeyi hızlandırmak için [strateji ve sürdürülebilirliği] aynı çatı, aynıliderlik altında bir araya getirmek faydalı olur.
Alan Haywood
BP’nin ESG’den Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı
Yöneticilerin ESG bilgisini artırın

Yönetim kurullarının, kendilerini ESG konusunda eğitmeleri çok önemlidir. Boralex Kurumsal Sosyal Sorumluluk Direktörü Mihaela Stefanov’un dediği gibi: “ESG dünyası, karmaşık ve hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu, bir büyüme anlayışı gerektirir: Yönetim Kurulu ve CSO’nun, bilgilerini yalnızca bireyler olarak değil, aynı zamanda bir birim olarak da sürekli olarak güncellemeleri gerekir. Bu nedenle, eğitim kısmı çok önemlidir.”

Gerekirse, yöneticiler bir danışma kurulu kurmayı veya ana kurulda görev almak üzere ilgili uzmanlığa sahip birini istihdam etmeyi düşünmelidir. Bu kurul veya kişi de CSO’yu doğrudan desteklemelidir.

CSO’lar, kurulu (ve daha geniş kapsamda organizasyonu) uygun şekilde eğitmek için derin bilgilerini kullanarak bu konuda destek olabilirler ve olmalıdırlar da. Bu, yönetim kuruluna soru sorabilmeleri ve zorlu görevler verebilmeleri için ihtiyaç duydukları ESG çalışma bilgisini sağlayacaktır. Konuştuğumuz bir organizasyon, bu çabaları desteklemek için, uygulamalı çalıştaylar ve kurum dışı konu uzmanları söyleşileri dahil olmak üzere bir yıllık çevresel sürdürülebilirlik haftası düzenledi.

Bu, bir büyüme anlayışıgerektirir: Yönetim Kurulu ve CSO’nun, bilgilerini yalnızca bireyler olarakdeğil, aynı zamanda bir birim olarak da sürekli olarak güncellemeleri gerekir. Bu nedenle, eğitim kısmı çokönemlidir.
Mihaela Stefanov
Boralex Kurumsal Sosyal Sorumluluk Direktörü

3. ESG verilerini toplamak, yönetmek ve açıklamak için sağlam süreçler geliştirin

Günümüz yatırımcıları, ister net sıfır karbon emisyonları olsun ister ücret eşitliği olsun, ESG konularında net bir eylem kanıtı arıyor. Ancak bir EY yatırımcı anketine katılanların %89’u küresel standartların zorunlu hale gelmesini isterken, bu gerçeklikten hala çok uzak.

2021 EY Global Kurumsal Yatırımcı Anketi

89%

Ankete katılanların %89’u, küresel standartların zorunlu hale gelmesini istiyor.

İklim açıklamalarını ele alalım: IFRS Sürdürülebilirlik Açıklama Standartlarının geliştirilmesinden sorumlu Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB), 2021’in sonlarında kuruldu. AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) bu yılın sonlarında yürürlüğe girdiğinden, sürdürülebilirlik raporlaması 2025’te başlayacak (2024 verilerine göre).

Aşağıdaki eylemler, ESG’nin diğer alanlarıyla ilgili düzenlemelerin önünde giderek, iklim açıklamaları için uluslararası standartlar uygulanana kadar, yönetim kurulların açığı kapamasına yardımcı olabilir:

CSO, finans birimi ve bağımsız denetim kurulu arasında yakın çalışma ilişkisini teşvik edin

Bu, organizasyonun ESG’nin E’si ile ilgili yeni geliştirilen standartlar ve düzenlemelere uymasını sağlayacaktır. Net sıfır ve karbonsuzlaştırma dahil olmak üzere düzenli senaryo planlaması, ilgili risklerin ortaya çıkmadan belirlenmesine ve azaltılmasına yardımcı olacaktır. Ve yatırımcılarla daha iyi ilişki kurmak, CSO’nun organizasyonun açıklamaları nasıl geliştiğini göstermesine olanak sağlayacak, bu da potansiyel olarak bir rekabet avantajı kaynağı yaratacaktır.

Finansal açıdan ESG etkilerini ifade ederek CSO’yu destekleyin

Konuştuğumuz bir sürdürülebilirlik lideri, şuana dek yasal bir raporlama gerekliliğinin birçok organizasyonu bu konuda harekete geçmeye ittiğini gözlemlemiş. Sosyal etki veya finansal performansla ilgili verileri etkili toplama, analiz etme ve bağlama gibi ESG alanları hakkındaki verilerin açıklanmasına ilişkin düzenlemeler olmazsa, organizasyonlar bunu denemekten vazgeçilebilir.

Son olarak, CSO’ların, şirketin daha düşük sera gazı emisyonlarına geçiş gibi, daha sürdürülebilir bir operasyonel ayak izine geçiş için gereken olurluk incelemesi ve değişim programlarının oluşturulmasına yardımcı olmak için CFO ile birlikte çalışması gerekir. Şirketin belirtilen hedefi ile bunu başarmak için gereken finansal kaynaklar, beceriler ve teknoloji arasında genellikle bir boşluk olmasına rastlıyoruz.

Yönetim Kurullarının dikkate alması gereken kilit sorular

Yönetim kurulları ve CSO’lar, organizasyonlarının ESG’yi paydaşlar için değer yaratma ve koruma yollarının merkezine koymalarına yardımcı olması konusunda birbirini desteklemelidir. Bu amaçla, kurulların kendine ve yönetim ekibine sorabilecekleri altı soru vardır:

  1. C-suite düzeyine bir CSO atadınız mı? Atamadıysanız, sürdürülebilirlikten kim sorumlu ve hesap verebilir? ESG fırsatlarının farkına varmaya ve risklerini azaltmaya yardımcı olacak şekilde stratejik olarak konumlandıklarından nasıl emin oluyorsunuz?
  2. Yönetim Kurulu, CSO rolüne ilişkin beklentilerini tartıştı mı ve bu beklentileri doğrudan üst yönetim ekibine iletti mi?
  3. ESG ajandasının önemini ve CSO’nun rolünü yansıtmak için hangi yönetişim uygulanıyor? Örneğin, ESG gözetimi görevini belirli bir komiteye mi verdiniz veya bunu komiteler arasında paylaştınız mı?
  4. ESG’yi iş stratejisinin merkezine koymak için CSO ile birlikte mi çalışıyorsunuz? Evet ise, net sıfır gelecekte başarılı olmak için organizasyonun zaman çizelgeleri ve geçiş planı nelerdir? Ve bu hedefleri yönetici ücret ve teşvik planlarına dönüştürüyor musunuz?
  5. Organizasyonun ESG raporlaması ne ölçüde yalnızca düzenleyici beklentileri karşılamak üzere tasarlandı? Daha iyi açıklama süreçleri ve kontrolleri ile desteklenmiş harici çerçeveler kullanarak etkileri ölçme konusunda CSO, finans birimi ve bağımsız denetim kurulunu daha uyumlu hale getirirseniz, başka neler başarabilirsiniz?
  6. Bir yönetim kurulu üyesi olarak, organizasyonunuzun topladığı ve raporladığı ESG bilgilerinin doğruluğu konusunda içiniz rahat mı? Veriler, standart ve yaygın olarak anlaşılan bir taksonomi kullanılarak sağlıklı bir şekilde toplanıyor mu? Veriler yanlış raporlanırsa, bundan kim sorumludur?

Özet

Bir zamanların yan faaliyeti olan Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG), artık organizasyonların değer yaratması ve bunu sürdürmesi için iş süreçlerinin merkezinde yer alıyor. CSO'lar bu değişimi yansıtıyor. EY araştırması, yönetim kurulunun bu önemli rolü desteklemek için daha fazlasını yapması gerektiğini gösteriyor. Kurulun ve CSO'ların birbirlerinin başarılı olmasına yardımcı olabilecekleri üç temel alan öneriyoruz: CSO’nun rolünü genişletme ve etkinleştirme; ESG ajandasına öncelik verme; ESG verilerini toplamak ve yönetmek için etkili süreçler geliştirmek.